Özcan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın "Türkbükü Doğusu Turizm Merkezi IV. Etap" için hazırlanan 1/25000, 1/5000 ve 1/1000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planı değişikliğini 2 Ağustos 2024’te onayladığını ve 30 gün süreyle askıya çıkardığını ifade etti. Mevcut planlarda da orman alanı olarak planlanan yerlerin sahil şeridini de kapsayacak şekilde ‘Konaklamalı Turizm Tesis Alanı’na dönüştürüldüğünü söyleyen Özcan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un yanıtlaması istemiyle Meclis’e soru önergesi verdi.

“PLANLARA ASKI SÜRECİ İÇERİSİNDE MUĞLA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ TARAFINDAN İTİRAZ EDİLDİ”

MUĞLA’DA HELİKOPTER KAZASINDA ÖLENLERİN KİMLİKLERİ BELLİ OLDU MUĞLA’DA HELİKOPTER KAZASINDA ÖLENLERİN KİMLİKLERİ BELLİ OLDU

Söz konusu plan değişiklik teklifine konu alanı da kapsayan alanlar ile ilgili mahkeme sürecinin devam ettiğini vurgulayan Özcan, “Bütüncül Türkbükü Doğusu Turizm Merkezi kapsamında Muğla İli, Bodrum İlçesi, Göl Mahallesi, Çomça Mevkii IV.Etap 1/25.000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım, 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı Bakanlığınızca 28.03.2022 tarihinde onaylanmıştır. Muğla 2.İdare Mahkemesi E:2022/1113 Esas ve 23.03.2023 günlü kararı ile bu plana dair 2577 sayılı Kanunun 27. Maddesi uyarınca yürütmenin durdurulmasına karar vermiş ve dava süreci devam etmektedir. Yürütmeyi durdurma kararı sonrasında tekrar hazırlanan planlar Bakanlığınızca 18.01.2024 tarihinde onaylanmış, bu planlara askı süresi içinde Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından itiraz edilmiştir. İtirazın reddine dair yürütmenin durdurulması ve iptali talepli planlara ilişkin dava açılmış, 09.05.2024 tarihinde bilirkişi keşfi yapılmış olup dava süreci devam etmektedir” dedi.

“MEVCUT PLANDAKİ ‘ORMAN ALANI’, ‘KONAKLAMA TURİZM TESİS ALANI’NA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ”

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından, 19 Şubat 2024 tarihinde, mevcut onaylı 1/25000, 1/5000, 1/1000 ölçekli tüm planlarda “Orman Alanı” olarak planlı olduğunu edildiğini ifade eden Özcan, “Askı süreci devam eden ve onaylanan plan değişikliği ile mevcut plandaki ‘Orman Alanı’ sahil şeridini de içine alacak şekilde ‘Konaklamalı Turizm Tesis Alanına’ dönüştürülmüştür. Plan değişikliğine konu orman alanının turizm maksatlı değerlendirilmek üzere Kültür ve Turizm Bakanlığı’na tahsisi, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 31.10.2021 tarihli onayı ile gerçekleşmiştir” diyerek sözlerini tamamladı.

ÖZCAN’DAN BAKAN KURUM’A 12 SORU

Muğla Milletvekili Avukat Gizem Özcan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a yazılı olarak yanıtlaması istemiyle şu soruları yöneltti;

“Söz konusu plan değişikliği teklifine konu alanın Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanma Alanı, 2. Derece Arkeolojik Sit Alanı ve Orman Alanı sınırları dahilinde kalması nedeniyle alanının mevcut şartları ile korunması gerektiği ortada iken alanın yapılaşmaya açılmasının nedeni nedir?

Kıyı Kanunu’na aykırı olarak ilk 50 ve ikinci 50 metrenin Turizm Tesis Alanı olarak planlanarak, alanın yapılaşmaya açılması ve yapılaşma hakkının da bu işlemle artırılmasının nedeni nedir?

Bu işlem Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgelerinde ve Turizm Merkezlerinde Planlamaya ve Uygulamaya İlişkin Yönetmeliğe ve 28.03.2022 tarihi onaylı ana plana açılan davanın mahkeme kararına aykırı değil midir?

Söz konusu plan değişikliği teklifinde, tesis içerisinde bırakılan kamusal alanlara ve kıyıya ulaşan ulaşım bağlantısının önerilmediği; bu nedenle de teklifin kıyı mevzuatına aykırı olduğu açık değil midir?

Yürütmeyi durdurma alan planlarda iyileştirme yapılması beklenirken aksine turizm tesis alanları genişletilerek yapılaşmanın önünün açılmasının gerekçesi nedir?

Söz konusu plan değişikliği teklifi ile bölgenin yapılaşma baskısıyla karşı karşıya bırakılarak, koruma kullanma dengesinin de bozularak, şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına, kamu yararına aykırı bir planlama yaklaşımıyla planların onaylandığı ve mahkeme kararlarının gereklerinin yerine getirilmediği açıktır. Bunun gerekçesi nedir?

Son yıllarda Muğla genelinde artan orman yangınlarında ciddi oranda yaşanan kayıplar göz önünde bulundurulduğunda, söz konusu plan değişikliği teklifine konu alanın Orman Alanı olması nedeniyle mevcut kayıplara yenisinin ekleneceği ve o alanda yaşayan ekosistemin bu durumdan olumsuz yönde etkileneceği hususunda görüşünüz nedir?

Yapılacak imar planı çalışması ile bölgede artacak nüfus kaynaklı katı atık miktarında da artış olacağı açıkça görülmekte olup, atık karakterizasyonu, artış karşısında alınacak önlemler, bertaraf yöntemleri vb. konularda detaylı bir projeksiyon çalışmasının yapılmadan söz konusu plan değişikliği teklifinin askıya çıkarılmasının gerekçesi nedir?

Özellikle yaz aylarında, deniz kum güneş turizmi açısından yoğun olarak tercih edilen Bodrum İlçesinin nüfus kapasitesini oldukça aştığından söz konusu çalışma ile artacak nüfus göz önünde bulundurulduğunda bu durum mevcut alt yapı ve üst yapı projelerini de olumsuz yönde etkileyebileceği açık değil midir?

Bölgede bulunan arkeolojik alanların bu yapılaşma ile zarar göreceği açık değil midir? Bölgede bulunan ve Lelegler’den Karyalılar’dan kalma tarihi ve kültürel zenginliklerin korunması için bir çalışma yapılmış mıdır?

Yapılacak imar planı çalışmasına konu alan, 10 Nisan 2021 tarih ve 31450 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 3814 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile, doğal sit mevzuatı içinde en yüksek koruma statüsü olan, Kesin Korunacak Hassas Alan ilan edilmiş Gölköy Sulak Alanı çevresi ve havzası içinde kalmaktadır. Bir tatlı su gölü ve lagün ekosistemi içeren sulak alan, su toplama havzasının korunmasına muhtaçtır. Mahalli Öneme Haiz Sulak Alan statüsü de bulunan bölge, Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği çerçevesinde de koruma altındadır. Bütün bu yasal koruma gerekliliklerinin yok sayılmasının nedeni nedir?

Yapılacak imar planı çalışmasına konu alan, Gölköy hurması endemik bitki türünün dünya üzerindeki yegâne yaşam alanıdır. 2019 yılında tescili kesinleşmiştir. Gölköy hurmalarının dünya üzerindeki yegane yaşam alanı olan Gölköy Sulak Alanı’nın doğrudan etkilenme bölgesi ve havzası içinde yapılmak istenen bu değişiklik ekolojik anlamda geri dönüşsüz tahribat getireceği gibi, bu hassas türün dünya üzerinden silinmesine dahi yol açabilecektir. Bir türün yok olmasına sebep olabilecek ölçüde büyük bir ekolojik tahribatın göze alınmasının nedeni nedir?”

Editör: Beritan Yücel