CHP’DEKİ HAMLELERİN KARŞILIĞI OLACAK MI?

Dünkü yazımızda CHP’den yola çıkarak yaptığımız tespitlerin birçok okuyucu tarafından kabul gördüğünü takip ettik.

Bunun dışında aynı pencereden bakmayanların da var olduğunu gözlemledik.

Mesleğimiz de zaten bu bilinçle icra edilir bir meslek.

Aynı pencereden bakmayacak olduğunu tahmin ettiğim sevgili Erkan Aydın dün şahsımı arayarak, kendisine has saygılı üslubuyla kimseyle sorunu olmadığını, siyasette aktif olarak yer almama fikri nedeniyle geri planda olduğunu ve herhangi bir aday çıkarma girişiminde olmadıklarını söyledi.

Yazılanın bir tespit olduğu, herhangi maksada hizmet etmeyeceğini bildiği yönündeki düşüncesel olgunluğunu görmek beni ayrıca ziyadesiyle memnun etti.

Ben de objektif gazetecilik söylemini uygulamada da hayata geçirerek, kendisinin bu söylemlerini sizlerle paylaşmak istedim.

***

Tabi Aydın’ın bu söylemleri CHP’deki suların durulmasına sebep olacak bir gelişme değil.

8 Şubat’ta yapılacak olan İl başkanlığı kongresi süreci CHP’den beklenilen hararet derecesine gelmek üzere.

Kulisler hareket kazanmaya başladı.

Kazan da kaynamaya başladı.

Ben bu resmi, 2016 yılında Muğlaspor’da da birlikte görev yaptığımız CHP Ula İlçe Başkanı, sevgili Hüseyin Özcan’ın neredeyse bir algı yaratma yönündeki sosyal medya fotoğrafından kafama işlemiştim.

Bu paylaşım perşembenin gelişini çarşambadan görmemize sebebiyet verdi neredeyse.

Gördüğümüzde de yanılmadık.

Aslında, geçmişten bu güne her alanda aday bolluğuyla alışık olduğumuz koca CHP’nin, konu il başkanlığına gelince aday kıtlığı yaşıyor olduğunu görmek açıkçası düşündürücüydü.

Bunun sebeplerini de önceki yazılarımızda irdelemiştik.

Sonuçta belediye başkanlarının desteğini alan herhangi bir adayın karşısına aday olarak çıkabilmek biraz da Don Kişot’luk gibi bir durum CHP’de.

Bu bilinirken, aday kıtlığı yaşamak da doğal bir süreç haline gelebiliyor.

***

Bu düşüncemizin ağırlıklı olmaya başladığı sırada sevgili Hüseyin Özcan’ı da cesaretinden dolayı kutlamadan geçmeyeyim.

İkinci başkanlık döneminin kendisini biraz cesaretlendirdiğini görüyorum.

Hüseyin Özcan’ın verdiği fotoğraf bir gelişmenin habercisi oldu.

Neydi Özcan’ın verdiği fotoğraf?

Daha önce Ula Belediye Başkan aday adayı olarak gündeme gelen Oruç Özkan ile sosyal medyada verdiği fotoğraftan söz ediyorum.

“Ne var bunda?” diyebilirsiniz.

Herkes herkesle arkadaşça fotoğraf verebilir ama Özcan’ın, Oruç Özkan ile ilgili siyasal planlaması olduğunu bildiğimizden, o fotoğrafa arkadaşça bir selfie olarak bakamadım açıkçası.

Dediğim de oldu sonuçta.

O fotoğraf boşuna konulmamış, gerekli algıyı da oluşturmuş.

 İşte o fotoğraftaki Oruç Özkan’ın CHP’de il başkanlığına aday olduğu konuşulmaya başlandı.

Hatta konuşmadan daha da öteye giden bir ortam söz konusu.

Kısacası yeniden aday olması beklenen mevcut İl Başkanı Adem Zeybekoğlu’nun karşısına, Ula Belediye Meclis Üyeliği ve Ula Belediye Başkan Yardımcılığı görevlerini yürütmüş, yerel seçimler öncesinde Ula Belediye Başkan Aday Adayı olmuş ancak aday gösterilmemiş olan Oruç Özkan’ın aday olacağı konuşulmaya başlandı.

Bu hamle, dünkü yazımızda sözünü ettiğimiz, Zeybekoğlu’na karşı duran ilçe başkanları ve belediye başkanlarının değişimciler adı altındaki girişimiydi.

Bu girişim kulisleri hareketlendirdi.

Oruç Özkan’ın önümüzdeki günlerde düzenlenecek basın toplantısıyla il başkanı adaylığını açıklayacağını öğrendik.

Bu hamleye alternatif farklı hamlelerin de gelmesini öngörüyorum.

Öngörüm tutmaz sanmayın.

Bu öngörümün karşılığı belki kamuoyuna yansımaz.

Bu hamleler kamuoyuna yansımasa bile karar vericilerin iç siyaseti dizayn edecek şekilde bu hamleleri şekillendireceğini düşünüyorum.

Bu şekillendirme de gelecek dönemin iç dizaynını oluşturacaktır.

Bu hamlenin de,

Ben “karar vericisi” diyeyim, siz “danışılan kişi” diye adlandırın,  Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün’den geçeceğine inanıyorum.

Ha aklımdayken, aynı Osman Gürün’ün değişimcilerin hamlesi olan Oruç Özkan ismine yönelik kararını ya da düşüncesel girişimini merak etmiyor değilim.