Datça Kaymakamlığı tarafından “Yasaklama Kararı” başlığı ile 13.03.2024 tarihinde yapılan basın açıklamasıyla Datça’da “turizm potansiyelinin yüksek olması, ilçede görevli personel sayısının kısıtlı olması “gerekçe gösterilerek, basın açıklaması yapılması, 02.04.2024-02.05.2024 tarihleri arasında 1 ay süre ile yasaklanmıştır.
Bu yasağın açıkça Anayasa’ya aykırı olduğunu belirten Özcan şu açıklamalarda bulundu:
ANAYASAL BİR HAK KAYMAKAMLIK TARAFINDAN NASIL YASAKLANIR?
Anayasamızda güvence altına alınan temel haklardan olan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı demokratik bir hukuk devletinde toplumsal yaşamın vazgeçilmez bir unsurudur. Bu bağlamda, Anayasa'nın “Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı” başlıklı 34. maddesine göre “Herkes önceden izin almadan silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.”. Dolayısıyla toplantı ve gösteri yürüyüşü yapmak için yetkili makamlardan izin almak gerekmez.
Anayasa ile koruma altına alınmış bir hakkın, Datça’da Kaymakamlık tarafından 1 ay süre ile yasaklanması kabul edilemez. Anayasal bir hakkın Kaymakamlık tarafından yasaklanması hukuk devleti ile bağdaşmaz.
KARARIN YEREL SEÇİMLERLE İLGİSİ VAR MIDIR?
Yasaklama kararının 13 Mart’ta alınmasına rağmen, yerel seçimin hemen ardından, 2 Nisan’da başlaması ve 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü de kapsaması kamuoyunda haklı şüpheler doğuruyor. Yerel seçim sonrasında ne bekleniyordu ki, görevli personel sayısının yetersiz kalacağı basın açıklamalarının yapılacağı öngörüldü ve bunlar yasaklandı? Ayrıca, toplantı ve gösteri yürüyüşü olursa güvenliği sağlayamayız biçimindeki açıklamanın kendisi bir güvenlik zafiyeti değil midir?”
SORU ÖNERGESİ
Milletvekili Özcan Bakan Yerlikaya’ya şu soruları sordu:
1)Datça Kaymakamlığı’nın aldığı, Anayasa’nın 34. maddesine aykırı yasaklama kararını acilen kaldıracak mısınız?
2)Karar 13.03.2024 tarihinde alınmış iken, yasağın hemen 2024 Mahalli İdareler Seçimi sonrasında 02.04.2024 tarihinde başlamasının gerekçesi nedir? Bu kararın 2024 Mahalli İdareler Seçimi ile ilgisi var mıdır?
3)Toplantı ve gösteri yürüyüşünün gerekçesi ne olursa olsun yasaklanması kabul edilemez. Güvenlik güçlerinin görevi, toplantı ve gösteri yürüyüşünü yapanların güvenliğini sağlamak ve toplantı ve gösteri yürüyüşünün barışçıl şekilde sonlanmasını sağlamaktır. Toplantı ve gösteri yürüyüşü esnasında güvenliği sağlayamayacak ölçüde personel kısıtı olmasının nedeni nedir?
4)Toplantı ve gösteri yürüyüşü olursa güvenliği sağlayamayız biçimindeki açıklamanın kendisi bir güvenlik zafiyeti değil midir?