MUSTAFA İNCİ CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin “camide alkol tüketildiği iddialarının ardından ifadesine başvurulan Bezm-i Alem Valide Sultan Camii İmamı Fuat Yıldırım'a verdiği ifadeden dolayı teşekkür ederim. Fuat Hocayı terörle mücadele götürdüler. Merak ediyorum 6 saat boyunca Fuat Hocaya ne sordular çıksınlar açıklasınlar” dedi.
Fuat Hocaya teşekkür ederim
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin partisinin Muğla İl Başkanlığının düzenlediği il danışma kurulu toplantısına katıldı. Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Gürsel Tekin gezi parkı olaylarında terörle mücadele müdürlüğünde ifade veren Bezm-i Alem Valide Sultan Camii İmamı Fuat Yıldırım'a sahip çıktı. Gürsel Tekin “ Başbakan son günlerde düzenlediği mitinglerde Bezm-i Alem Valide Sultan Camiinde içki içtiler diye yalan söylüyor. Gerçek ortaya çıktı. Bezm-i Alem Valide Sultan Camii imamı Fuat yıldırım terörle mücadele müdürlüğünde verdiği ifadeden dolayı teşekkür ederim. Fuat hoca ‘Müslüman yalan söylemez’ diyerek gerçekleri anlattı. Orada içki içilmediğini söyledi. Gerçekten bizim de özlem duyduğumuz din adamlarının nasıl örnek teşkil etmesi gerektiğini en açık dille ifade etmiştir. Ancak ben merak ediyorum. Fuat hoca’ya 6 saat boyunca terörle mücadele müdürlüğünde ne sordular. Çıksınlar açıklasınlar” dedi.
Her kuşun eti yenmez
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin “"Twitter'ın amblemi kuştur. Hükümet her kuşun etinin yenmeyeceğini görmüştür. Siz Aydın Doğan'a saldırırsınız, Karamehmet'e saldırırsınız, Türkiye'deki gazeteyi, medyayı istediğiniz gibi yönetirsiniz, devletin elindeki televizyonları adeta sizin kendi kanallarınızmış gibi kullanabilirsiniz ama unutmayın uluslararası konjonktürde kurulmuş Twitter'ı sizin etkilemeniz ya da ona Türkiye'de kurmuş olduğunuz baskıyı kurmanız mümkün olmaz. Yani, her kuşun Eti yenmez Sayın Başbakan" dedi.
Destan düşmana karşı yazılır
Başbakan Erdoğan'ın "Polisimiz destan yazdı" sözlerini eleştiren Gürsel Tekin “"Başbakanın bilmesi gereken şu; dünyanın hiçbir yerinde kolluk kuvvetleri destan yazmaz. Destan ancak ve ancak Çanakkale'de olduğu gibi düşmana karşı yazılır. Destan yazacaksanız destanın yazılacağı yer parlamentodur, TBMM'dir. Tam da o destanı dün Cumhuriyet Halk Partisi yazdı. İlk kez Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı 5 saat kürsüye oturarak demokrasiyi işletti. 5 tur içinde arkadaşlarımız kendini temsil edecek isimleri seçti. Demek ki destan, polis copuyla, biber gazıyla olmuyor, demokrasiyle, özgürlükle oluyor” dedi.
Parlementonun iradesi yok
Türkiye Parlementosu'nda millet iradesinin olmadığını iddia eden Tekin, "Hepimizin çok iyi bilmesi gerekiyor. Millet iradesi milletin kendi iradesiyle biz dahil olmak üzere seçilmiş vekiller varsa onlunla oluşur. Tayinli milletvekilleriyle milletin temsili olmaz, milletin iradesi olmaz. Kimin iradesi olur, ancak Tayyip Erdoğan'ın iradesi olur. Sıkıştığınızda millet iradesi olmaz. Eğer siz millet iradesine saygı duymak istiyorsanız gelin Siyasi Partiler Yasası'nı değiştirelim. Dünyada olduğu gibi nasıl ki biz muhtarlarımızı seçiyorsak vatandaş da kendi milletvekilini seçsin. O zaman ben derimki parlementoda millet iradesi hakim" diye konuştu.
Gezi Parkı olaylarının Başbakanın değil, Türkiye'de medyanın, televizyonların, dış dünyanın herkesin kimyasını bozduğunu ileri süren Tekin, "Yani 68'lerde, 70'lerde özgürlük mücadeleleri hep dışarda başlamıştı. Dünyada ilk kez özgürlük mücadelesi Türkiye'den dünyaya yayılıyor. Bunun büyük bir öneminin olduğunu çok iyi bilmenizi istiyorum. Bu çocuklarımız bir tarih yazdı, bir destan yazdı. Destan özgürlük mücadelesiyle yazılır, destan polis copuyla yazılmaz" diye konuştu.Uzun yıllardır ilk kez yabancı ülkelerin elçilerinin ortaklaşa bir bildiri yayımladığını ve bu durumunTürkiye demokrasisi için bir kara leke olarak kalacağını söyleyen Tekin, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "Uzun yıllardır Türkiye'de baskıcı yöntemlerin tamamı denenmiştir. Denememiş olduğumuz iki temel unsur var; demokrasi ve özgürlük. Başbakan rahat etmek istiyorsa lobiye son vermek istiyorsa demokrasi ve özgürlüğü denemek zorundayız. Aksi takdirde özgürlük mücadelesinin önüne gazla, copla, devlet baskısıyla geçmemiz mümkün değil."