CEMAL DEMİRTAŞ, BEHÇET SAATÇİ, ÖZLEM BALCI

Siyaset sevk etme ve yönetme sanatıdır.
Bu cümle benim değil.
İlk defa Allah uzun ömürler versin Muhterem Lütfi Doğan derste söylemişti 35 yıl kadar evvel.
O günden beri yeri geldiğinde kullanırım.
Siyaset.
Bazen insan kendini de anlatma gereği duyuyor mu ne?
Yazıyoruz herhalde Muğla Gazetesinde en az dört yıldan beri.
"Söylerim Geçerim" derken aklımıza geleni değil, sahayı, maziyi, el'anı ve atiyi göz önüne alarak, tam da Lütfi Doğan'ın dediği, Rahmetli Efsane Başbakan Prof.Dr Necmettin Erbakan Hocamızın yaptığı gibi ; Siyaseti sevk ve idare aracı olsun diye...
1986 senesinde, Tire İmam Hatip Lisesinin Fizik -Kimya laboratuvarlarında tanıştım ben Milli Görüş ile. Okulun Fizik Kolu başkanı idik. Sınıf arkadaşım,Kardeşim Yusuf Yılmaz ile, sabaha kadar konuşarak, ikna değil, inanarak baş koyduk bu davaya.
Okulu asarak konferanslara çok kaçtığımız oldu. Şevket Kazan, Abdurrahman Dilipak, Halilbrahim Çelik, Hasan Hüseyin Ceylan.. Konferansları ile pekiştirdik hamd olsun. İmam Hatip Yurdunda yetiştim ben. Hain FETÖnün Yurdunda değil. İmam Hatipte okudum ben, katil, kahpe FETÖnün okulunda değil..Yaşar Şaşmaz gibi davasından zerre taviz vermeyen Hocalarımız vardı bizim.
Siyasaldaki yıllar da öyle geçti hep.
Sonra sivil hayat.
Kuşadası yıllarım var benim 90'larda.
Refah Partisi.
Şevki Yılmaz Hocamız ile sabaha kadar direklere bayrak asmışlığımız var benim.
Yerel seçimlerde Kuşadası belediye başkan adayı DYP li Lütfi Suyolcu ya sorduğum soru ile Kuşadası'nda gündem olmuşluğumuz da var. Rahmetli Suyolcu " Senin gibi bir yardımcım olsun, ben Aydını bile alırım" dediği kişi benim işte.
Bilmezsiniz tabi. Çünkü anlatmayız kimseye kendimizi.
Onlarca sivil toplum kuruluşunda görevlerimiz oldu. Birçok şehirde ki buna Muğlada AGD ile taaa 2001lerde yaptığımız Kur'an Ziyaretleri dahil, bir çok programlarına sponsor olduk. Allah rızası için. Boy göstermek için şarlatanların yaptığı uyduruk Türkçe olimpiyatlarında olmadık hiç. Uluslararası birçok kuruluşta görev aldık. Onlarca ülkeye gittik DAVAMız adına.
Milletvekili danışmanlığı yaptık. Tam da 28 Şubat döneminde.
Partimizi "HABİS UR" diyerek kapattılar.
Yenisini kurduk.
İlçe başkanlığı yaptık herkesin korkutulduğu, öcü gibi gösterildiği o sıkıntılı yıllarda.
Ulusal birçok gazete ve dergilerde makaleler yazdık.
Özelikle Turizm ile ilgili Bakanlığımıza bir çok dosyalar sunduk.
Hiç bir zaman makam derdine düşmedik.
Çizgimizi zerrece yamultmadık.
Seçimden seçime ortaya çıkmadık.
AK Partiye gönül verdik, inandık. Bu inanç ile mücadele merkezimiz kıldık. Doğruya doğru derken yanlışa da yanlış diyecek kadar cesur olma gayretimizi bilenler bilir zaten...
Cemal Demirtaş kim diye soranlar oluyor son günlerde. Ondan sebep, birkaç cümle ile bizi tanıtalım dedik. Yoksa aday falan olacağımızdan değil hani.
☆☆☆
Behçet Saatçi.
Mhp den ihraç edildikten sonra DP den Fethiye Belediye Başkanı oldu.
2019 seçimlerinde AK Partiye geçmek için çok çaba sarfetti. Kapıyı bizim o dönemki İl başkanı nedense bir türlü açıvermedi. O da " bizde gidecek kapı çoook" dedi. Kapı bulamamış olacak ki 2019 da kapısız vaziyette "Bağımsız" aday oldu. Mehmet Nil Hıdır seçilemedi.
Behçet Saatçi şimdi İP' te.
Genel Başkan Yardımcısının Yardımcısı. Aynı zamanda protokole uygun ! şekilde 2 nci sıra adayı. Önünde Yardımcısı olduğu Zat var.
O kendi içişleri tabi.
Sayın Saatçi nedense PKK ve HDP ile ortak olduklarını bir türlü kabullenemiyor. Biz resim mi çektirdik onlarla diyor, masanın altında nerde, göster tekmeyi vurayım bile diyor..
Sayın Saatçi Demirelvari halk dilini kullanan biri. İyi de.
PKK nın elebaşı katil bu seçimlerde "Kılıçdaroğlu"nu destekleme emrini vermedi mi?
Destekleyecekleri aday, Teröristbaşı aponun heykelini dikecek olan kişiyi " AFFETME" taahhüdünde bulunmadı mı?
O taahhüdü yapan aday, sizin Genel Başkanınızı Yardımcı olarak tayin edecek kişi değil mi?
Efendim onlar destek verecekse bize ne? Biz onlardan destek mi istedik?
Diyorsunuz ya.
Sesli Gülüyorum.
Verme demişmiydiniz?
Ya da, Mecliste " o koltuklarda oturma sebebiniz biziz" derken, başınızı öne eğmemiş miydiniz?
Daha dumanı üstünde, birkaç gün önce Kandildeki Terörist " Bugün PKK ile İP aynı politikada birleşti" derken, Siz?
Efendim bunlardan bana ne?
Ben Pervin Buldanla poz mu verdim demeniz tamamen yanıltma olur.
Siz poz vermediniz ama, REFAHYOL iktidarını, hem de aynı iktidarın kabine üyesi olduğu halde " BEN YIKTIM" diyen Genel Başkanın kodesten çıkar çıkmaz birlikte kahvaltı yapmaya gitmeyecek mi? Hesabı artık siz mi ödersiniz, yoksa onlar mı bilmem tabi.
☆☆☆
Dün akşam Muğla Tv de, kıymetli Arkadaşım Canan Baykızın muhteşem sunumu ile yaptığı MUĞLA GÜNCESİ programında MHP Milletvekili Adayı Özlem Balcı konuğu idi.
Samimi, heyecanlı, canayakın..
Bizden biri gibi.
Kibiri kapının arkasına bırakmış.
Gururu var. Büyükçe hem de.
Bu Vatanı müstevlilerin ellerine teslim edenlerin karşısındaki safta durduğunun gururu. Epeyce büyük.
Tanınmıyor, ya da siyasesi geçmişi yok diyenler olmuş.
Siyasi geçmişi olanlardan ne hayır gördü bu Muğla?
Bence tam Mugla'lı.
Tabi o da seçildikten sonra tıpkı öncekiler gibi Muğla'lıyı unutursa..
Bugün "Bizim Gız" diyenleri unutmadığı müddetçe " BİZİM GIZ" olarak kalır.
Telefonlara baksın, bir danışman Muğla'lılar için görev yapsın yeter. Muğlalı birşey istemez. Belki bahçesinde domates etmiştir, onu yollayacaktır. Kim bilir ?
Siyaset..
Sevk etme ve yönetme sanatıdır..
En başta ben bunu şiar edindim.
Politika yapan Sayın Behçet Saatçi ye de tavsiye ederim.
Özlem Balcıya da ; Lütfen Kendin kal yeter"
Der;
#SöylerimGeçerim.