Her platformda “EHİL İNSAN, LİYAKAT” kavramlarını sık sık kullanıyoruz. Dilimizle kullandığımızı gibi ah birde günlük yaşantımızda uygulayabilsek ne kadar güzel olur değil mi?
Bir memur düşünün; geçen yıla gelene kadar idari personellik yapmış, idari birimde çalıştığı kurumda bir gün dahi ne rapor almış ne yıllık izin kullanmış. İnsanın görev aşkı ile her gün çalışan bu arkadaşı görünce gözlerinin yaşarmaması mümkün değil. Sözleşme imzaladığı günden beri ailesini, eşini, dostunu, arkadaşlarını hep ihmal etmiş, hastalıkta sağlıkta yalnız bırakmış, kurumun işlerini hep ön planda düşünüp yıllık iznini dahi kullanmadan bir fiil çalışmış olarak karşımıza çıkıyor kıymetli memur arkadaşımız.
Ne zamana kadar bu işler böyle işler bekleyip görelim. Geçen yıl bu dönemlerde sözleşmeleri imzalanan kurumların idarecilerini çoğumuz biliyoruz. Kimisi sendika başkanlarının eş, dost, tanıdık vesilesi ile ilk defa sözleşmelere imza atarken kimi personelin ise sözleşme tekrarı yapıp yeniden imzaladıklarının duyumunu aldık.
Bu değerli arkadaş idari birim personeli olarak sözleşme dışı kalınca hemen akabinde psikolojisi çok etkilendiği için heyet raporu alır ve bu rapor iki üç defa tekrarlanıp üst üste yıllık izinlerle beraber sıralanır. Eylül ayına kadar hiç kullanılmayan biriktirilen yıllık izinler, raporlar sözleşme imzalanmayınca yılsonuna kadar peynir ekmek gibi tüketiliyor, hatta Ocak ayının ilk haftalarında yeni senenin yıllık izninden dahi kullanılmış olduğu duyumlar arasında. Kurum içinde aynı konumda çalışan mesai arkadaşlarınızdan da mı utanmıyorsunuz anlam verebilmiş değiliz hani. Biz yaşanan bu nahoş durumları yazarken dahi ar duygularımıza yenik düştüğümüzü düşünürken, olayın öznesi olan sizlerin bu rahat tutumlarını, vurdumduymaz hallerini hayretler içinde izliyoruz. Pes artık diyoruz.
Sonrasında mı? Mahkemede dayın olsun dedikleri gibi tabi; bir il siyasi temsilci desteği ile mevcut konumun dışında, yine aynı kurumda hiç alakası olmayan başka birimde görev almak kaydıyla güya işin başında gibi çalışmak. Dostlar alışverişte görsün gibi davranmak tam da sizin eyleminiz sanki. Kul bilmez görmezse de Allah görüyor. Emeksiz aldığı maaşı evde çoluk çocuğu ile nasıl yediğini de Allah görüyor.
Bir duyuyoruz ki aynı arkadaşa sayın siyasiler üzülerek görüyoruz ki yine sahip çıkmaya devam ediyorlar. Bu defa farklı bir kurum farklı bir konumda koltuk sahibi etmek için çaba sarf ettikleri dedikodular arasında. Çünkü herkesin ileriye dönük planları var, siyasi hayatları devam ederse destek alabilecekleri kurumların temsilcileri tanıdık bildik olsun, “BİZDEN” olsun hesapları yapılıyor. İyi olmaları önemli değil, iyi oynayanlar olsun onlar için daha makbul. Yapmayın beyler yapmayın, “yediğiniz hurmalar bir gün gelir sizi tırmalar” diye bir söz var yapmayın. Bu işler hep böyle işlemez bizden söylemesi. Yine de sevgiyle…