Gazeteci Şebnem Arsu:“Milyarlık yatlar deniz tabanını tarayarak attıkları çapalarıyla sıralı park halindeler. Yerel halk tüm şikayetlere rağmen durumun yıllardır değişmediğini, tekneleri engelleyen bir mekanizmanın olmadığını söylüyor. Sorguladığımızda topu bir makam diğerine atıyor"
New York Times, The İndependent ve Der Spiegel için yazılar kaleme alan Gazeteci Şebnem Arsu, Der Spiegel’de yayımlanan yazısında Bodrum'un Gümüşlük beldesinde süregelen Arkeolojik Sit alanı katliamına dikkat çekerek, bölgede alınan yıkım kararlarının uygulanmadığını söyledi.
Arsu, Der Spiegel yayımlanan yazısında, yer alan bilgileri sosyal medya hesabında paylaşarak, şu ifadeleri kullandı:
"Brütüs ve Cassius'un Sezar'ı öldürdükten sonra sığındıkları anlatılan Gümüşlük, yani Myndos antik kentinin karadan büyük bir bölümü ve koyun tamamı 1. derece Arkeolojik Sit alanı olarak tescillenmiş. Kazılara göre bölgenin tarihi aslında Bronz Çağı'na dayanıyor. Yasa, "Tekneler yalnızca sığınma amaçlı koya bağlanabilir" diyor. Milyarlık yatlar deniz tabanını tarayarak attıkları çapalarıyla sıralı park halindeler. Yerel halk tüm şikayetlere rağmen durumun yıllardır değişmediğini, tekneleri engelleyen bir mekanizmanın olmadığını söylüyor. Sorguladığımızda topu bir makam diğerine atıyor"
YIKIM KARARLARI UYGULANMIYOR
Gazeteci, Şebnem Arsu, paylaşımında şu ifadelere de yer verdi:
"Sıralı teknelerden öte koyun ortasında park halinde olan tekneler nereye bağlı derseniz, cevabı aşağıdaki fotoğrafta. Bu blok sütunlar MÖ 5. yüzyılda taş ustası Lelegler tarafından inşa edilen kent surlarına ait. Kıyıda durum farklı değil. Gümüșlük genelinde bölgeye has bir volkanik kumdan dökülen zemin hakim. Bu kum deniz suyu ile birleştiğinde sertleşiyor. Her kış dalgaların dağıttığı bu zemin deniz florasının en büyük düşmanı. ‘Gümüşlük yakında Haliç gibi kokacak,' diyor uzmanlar. Hemen hemen her işletme için Kültür Bakanlığı’nca verilen bir yıkım kararı var. CHP'li Bodrum Belediyesi tarafından uygulanmıyor. En göze batanı, 2005-2015 arası süren kazılarda öğrencilerin konakladığı prefabrik kulübe üzerine kondurulmuş Sia Eli Bodrum adındaki restoran ve bar. Sahibi Volkan Başeğmez 2020’de verilen yıkım kararını haksız bulduğunu ve devlet tesciline rağmen arazisinin arkeolojik değer taşımadığını iddia ediyor. Restoran, girişinde Michelin ve Gault&Millau etiketleri taşımasına rağmen işletmenin geçerli ruhsatı yok. Sıra sıra dizilmiş restoranların birinde bir felaket yaşansa itfaiye ve ambulansın girmesi mümkün değil. Çünkü Sia Eli Bodrum’un yasadışı kapattığı patikadan ve devamındaki restoranların dolgu zeminindeki onlarca masadan geçiş yok. Bodrum Bldy'sinin konu hakkında çalışması yok."
TAVŞAN ADASINA DİKKAT ÇEKTİ
Gümüşlük merkezinde bulunan Tavşan Adası'nın başlı başına bir hazine olduğuna dikkat çeken Arsu, paylaşımını şöyle sürdürdü:
"Üst üste binmiş medeniyetlerden kalan izler zamanında tel örgü ile korunur, adaya çıkılmazdı, diyor halk. Şimdi ise denizden yürüyerek ulaşılan adada dolaşmak serbest, denetimsiz. Bastığınız her yerde kalıntılar. Bölge halkı, çoğu ülkenin hayal dahi edemeyeceği bu tarihi zenginliğin kültür turizmi için bile korunamadığından şikayetçi. Belediye, 'Kaynaklarım yetersiz,' diyor. Halk, denetimsizlik, uzun yasal süreçler, para ve siyasi bağlantılarla sindirilen şikayetçilerden bahsediyor. Kültür Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Türkiye'de turizmi 12 aya yayma hedefi ile Kültür Turizm'inde büyük bir atılım planladıklarını açıklamıştı. Myndos'un bu çerçevede değerlendirildiğini belirten bir bakanlık yetkilisi, kazıların başlaması için etütlerin son aşamada olduğunu söyledi. Bu gelişmeyi paylaştığımız bölge sakinleri ise temkinli. Benzer haberlerin zaman zaman yayıldığını ancak Bodrum bölgesini ele geçiren rantın her defasında galip geldiğini söylüyorlar. Haberde kullandığımız tüm fotoğraflar Kerem Uzel’e ait”
