Bodrum’da inşaatların geç başlaması tepki aldı!

Bodrum’da turizm sezonunun başlamasıyla birlikte her yıl olduğu gibi inşaat yasağı da devreye girdi. Ancak bu yıl inşaat yasağının daha geç başlaması, birçok müteahhit ve işçiyi zor durumda bıraktı. Bu sene 15 Mayıs 15 Ekim tarihlerinde belirlenen inşaat yasağı 1 Kasım’a kaydırılınca mağduriyetler de ortaya çıktı.

Müteahhitler mağdur olmaktan yakınıyor 

Yasağın geç başlaması, inşaat işlerini erkenden toparlamak için hazırlık yapan ve farklı şehirlerden işçi getiren müteahhitler için ciddi bir mağduriyet yarattı. Ekonomik koşulların zorluğu altında inşaat sektöründe çalışan yüzlerce kişi, sezonun daha sağlıklı ve planlı yönetilmesini talep ediyor.

Bodrum’un yaz aylarında yerli ve yabancı turistlerin akınına uğraması, şehrin dinamikleri için büyük bir gelir kaynağı yaratıyor. Ancak Bodrum’un dört bir yanında süren inşaat çalışmaları, konut ve otel projeleri için aralıksız çalışan müteahhitler için çok daha farklı bir gerçeklik oluşturuyor. Her ne kadar turizmin yerel ekonomiye büyük katkısı olsa da, inşaat sektöründe çalışan ve hayatlarını bu sektörden kazanan binlerce kişi, bu yasakların planlamasında kendi mağduriyetlerinin göz ardı edildiğini düşünüyor.

Bizim de planlarımız var

Bir müteahhit, yaşadıkları sıkıntıyı şu sözlerle özetliyor: “Yasağın başlamasını bekledik; ona göre işçimizi çağırdık, malzememizi aldık. Bodrum’a çalışmaya getirdiğimiz ustaların, işçilerin konaklamasını ayarladık. Yevmiyeler, yemekler, barınma gibi birçok giderimiz var. Ancak birkaç büyük otel turist kabul edecek diye yasağı geciktirdiler. Bizi düşünen olmadı. Biz de bu zor ekonomik koşullar altında ayakta kalmaya çalışıyoruz.”

Bu kayıpları kim karşılayacak

Müteahhitlerin en büyük sıkıntısı, getirdikleri işçilerin çalıştırılamaması durumunda yaşadıkları yüksek maliyetler. Birçok usta ve işçi, şehir dışından gelerek burada geçici süreyle konaklıyor. Günlük yevmiyeleri, barınma ve yemek masrafları müteahhitler için büyük bir yük haline gelmiş durumda. İnşaat sezonu boyunca bu işçilerin çalışarak ailelerini geçindirdiği gerçeği göz önüne alındığında, yasağın geç başlamasının hem müteahhitler hem de işçiler için zor bir tablo yarattığı aşikar.

Bizi ciddiye alan yok

Öte yandan, turizm ve inşaat sektörünün çakıştığı bu durumda, yerel yönetimlerin inşaat yasağı gibi kararları verirken daha dengeli bir yaklaşım benimsemesi gerektiği ifade ediliyor. Bodrum’un her yıl daha fazla göç alması ve konut ihtiyacının sürekli artması, inşaat sektörünü canlı tutuyor. Bu sektör, Bodrum ekonomisine önemli bir katkı sağlamakla birlikte, turizmin yarattığı ekonomik çarkın da bir parçası olarak kabul ediliyor. Ancak bu yıl yasağın geç başlaması nedeniyle mağdur olan müteahhitler ve işçiler, kendilerini göz ardı edilmiş hissettiklerini söylüyor.

Sadece Turizim sektörü düşünülüyor biz de bir sektörüz

Turizmin büyük otellere kazanç sağlaması kadar inşaat sektörünün de binlerce işçiye, ustaya ekmek kapısı olduğu unutulmamalı. Özellikle inşaat sektöründe yaşanan duraksamalar, işçilerin günlük kazançlarını kaybetmelerine ve müteahhitlerin zor ekonomik koşullarla daha ağır başa çıkmaya çalışmalarına sebep oluyor. Bodrum’un yerel yöneticilerinin bu dengeyi daha dikkatli gözetmesi, hem turizm hem de inşaat sektörü açısından sürdürülebilir bir yaklaşım benimsemesi gerektiği düşünülüyor.

İnşaat sektörü çalışanları ve müteahhitler, bu tür yasakların uygulanması sırasında kendilerinin de dikkate alınmasını, yasakların turizm endişeleri dışında da değerlendirilmesini talep ediyor. Şehrin büyüyen konut ihtiyacı ve ekonomik zorluklar göz önünde bulundurularak, her iki sektör için de adil bir düzenleme yapılması çağrısında bulunuyorlar.

Tandoğan Uysal