Bodrum Haberleri

Bodrum'da doktorun darp edilmesiyle ilgili şok iddialar!

Muğla'nın Bodrum ilçesinde Aile Hekimi Mustafa Hürkal Tezvar'ın görevi başındayken darp edilerek hastaneye kaldırıldığı olayın davası başladı. İlk duruşmada tutuklu sanığın adli tedbirlerle tahliyesine karar verilmişti.

Tahliye edilen Engin S.’nin Avukatı Kemal Ertuğrul, yaptığı  açıklama ile darp edilen doktor hakkında şok iddialarda bulundu.
Avukat Kemal Ertuğrul: “Şikayetçi doktor bypasslı olmadığını ve doğuştan kendisinde bulunan rahatsızlık nedeni ile BYPASS değil, doğumsal rahatsızlık gereği kapak ameliyatı geçirdiği ve aynı zamanda da bu ameliyatı Paris'te olduğunu beyan etmiştir”
“Şikayetçi doktorun gelen hastalara karşı kaba ve ilgisiz davranışlarından ötürü defalarca CİMER'e şikayet edilmiş birisidir. Yapılan duruşmada bunu kendisi de kabul etmiştir. Yapılan şikayetler nedeni ile uyarılmıştır”

Geçtiğimiz ayda Bodrum’un Ortakent - Yahşi Aile Sağlığı Merkezinde yaşanan olayda İstanbul’dan Bodrum’a tatile gelen ve merkeze yüksek ateş şikayetiyle başvuran Engin S.(55) ile kardeşi Ö.A.S. (48), iddiaya göre tartışma yaşadıkları Dr. Mustafa Hürkal Tezvar’ı darp etti.
Kalbinde pil takılı olduğu öğrenilen doktor fenalaştı, duran kalbi merkezdeki mesai arkadaşları tarafından yeniden çalıştırılarak 112 Acil Sağlık ekiplerince hastaneye kaldırıldı. Dr. Mustafa Hürkal Tezvar’ın tedavisi yoğun bakım ünitesinde devam ederken gözaltına alınan Engin S. tutuklanırken, kardeşi Ö.A.S. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Dr. Mustafa Hürkal Tezvar tedavisinin ardından taburcu edildi. Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı, “Kamu görevlisine karşı yaralama” suçundan tutuklu sanık Engin S. hakkında 5 yıl, tutuksuz Ö.A.S. hakkında 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırladı. Geçen hafta görülen ilk duruşmada mahkeme tutuklu sanığın adli tedbirlerle tahliyesine karar verdi.
 

SANIĞIN AVUKATINDAN ŞOK AÇIKLAMALAR

Sanık Engin S. İle Tutuksuz yargılanan Ö.A.S’nin avukatı Kemal Ertuğrul, muhabirimiz Kenan Gürbüz’e dava süreci ve darp edilen doktor hakkında şok açıklamalarda bulundu.
Kemal Ertuğrul, şunları söyledi: “Sağlık hizmetinden yararlanmak anayasal bir haktır. Vatandaş hizmet alan; hekimler ise hizmeti sunan taraftır. Hizmet sunulmasının tıp bilimi kuralları dairesinde ve tıp etiğine uygun yapılması gerekmektedir. Ancak, ülkemizde ne yazık ki bu hizmeti sunmakla yükümlü olan hekimlerimizin bazılarının tıp bilim ve etik kurallarını hiçe saymalarından da öte en basit nezaket kurallarını dahi göstermemekte oldukları da bilinen bir gerçektir. 16.10.2024 Tarihinde Bodrum 6. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen ve Bodrum İlçesinde Aile Hekimi olarak görev yapan bir doktora müvekkillerimin darp ettikleri iddiası ile yapılan yargılamada 2.5 aydır tutuklu olan müvekkilimin iki ayrı adli kontrol tedbiri ile tahliyesi ve diğer adli kontrol altında bulunan müvekkilimin de adli kontrolününüz devamına dair verilen karar ve duruşma ve bu kararı veren mahkeme ile ilgili bizce etik olmayan  yorum ve haberler yapılmaktadır. Öncelikle söylemek gerekir ki dosya kapsamı kesinlikle şikayetçi doktorun ve vekillerinin basın kanalı ile kamuoyuna aksettirdikleri gibi değildir. Dosya içeriğine aykırı olarak linç kampanyası amaçlı yapılan beyanlarla adil yargılamanın etkilenmeye çalışıldığı açıkça anlaşılmaktadır” dedi.

Ertuğrul, sözlerine şöyle devam etti:

“Olay zamanı tatil için İstanbul'dan Bodrum'a gelen aile şiddetli ateş ve nefes almada zorluk ve göğüste sıkışma, baygınlık ile şikayeti olan müvekkil Engin S.’nin eşi H.S. ve yanında kardeşi Ö.S. ile Acilen Bodrum Ortakent Yahşi Aile Sağlık Merkezine gelmişler, ancak daha girişte kendilerini karşılayan sekreterin kendisi hekimmiş gibi "siz covid olabilirsiniz, biz covidli hasta bakmıyoruz.." demesi üzerine, kendisine siz doktor musunuz? nasıl anladınız? diye sormaları üzerine sekreter kendilerine alaycı bir şekilde "hayır ben baş hekimim " diye cevap vermiştir.
Bu engele rağmen bir şekilde şikayetçi doktora durumu bildirmeye muvafık olan müvekkilin eşi için doktor "ateşini ölçün" talimatını vermiş (ne nabzını ne tansiyonunu vs acil durumda yapılması gereken diğer hiçbir girişim yaptırmamıştır) ve ateşinin -zaten evde parol içerek geldiği için- 37.5 göstermesi üzerine hastanın eşi olan müvekkilim Engin'e "Covit olabilir, ben covitli hasta bakmıyorum," " eve gidip dinlensin, parol içsin bir de klimanın. İyileştikten sonra basın açıklaması yapan şikayetçi doktor, kolunda ki anjiyo sebebi ile herkesin ayırt edebileceği damar yolu açma için tatbik edilen iğne izlerini uğradığı DARP(!) izleriymiş gibi göstermekten kaçınmamıştır. (Haberde de "kolunda ki morlukların geçmediği görüldü" (!) şeklinde yazılmıştır.)”

DOKTOR PARİS’TE AMELİYAT OLMUŞ

Avukat Kemal Ertuğrul,  16.10.2024 Tarihinde yapılan duruşmada şikayetçi doktor hakkında Bodrum Adli Tıp Merkezinin geçirilen kalp krizi ile ilgili verdiği raporda doktorun baypass geçmişinin olduğu hüküm altına alınmışken, duruşma şikayetçi doktor Bodrum Adli Tıp Kurumunun bunu yanlış yazdığı gibi traji komik bir iddia da ortaya atmış ve bypass lı olmadığını iddia etmek istemiştir. Şikayetçi doktor bypasslı olmadığını ve doğuştan kendisinde bulunan rahatsızlık nedeni ile BYPASS değil, doğumsal rahatsızlık gereği kapak ameliyatı geçirdiği ve aynı zamanda da bu ameliyatı Paris'te olduğunu beyan etmiştir. Müvekkiller Engin S. ve Özlem S.’nin doktora fiziksel müdahale ettiğine dair hiçbir delil bulunmamaktadır. Şikayetçi doktorun gelen hastalara karşı kaba ve ilgisiz davranışlarından ötürü defalarca CİMER'e şikayet edilmiş birisidir. Yapılan duruşmada bunu kendisi de kabul etmiştir. Yapılan şikayetler nedeni ile uyarılmıştır. şikayetçi doktor duruşmada ki beyanında müvekkillere COVİT ile ilgili hiçbir beyanının olmadığını söylemiş ve ancak Duruşmada dinlenen Şikayetçi doktorun yakın ahbabı tanık Ahmet Erdem Mermer, müvekkil Özlem, "fiziksel müdahalesini görmedim"derken, ayrıca, şikayetçi doktorun "covit hastası bakmıyorum, acile götürün şeklinde ki doktorun beyanı odada değil koridorda oldu diyerek şikayetçe doktoru yalanlamıştır.

Dinlenen hastane sekreteri diğer tanık Hülya Ercan olay sırası odada bulunmamasına karşın, ve ilk ifadesinde "ben bu iki şahsın vurduğunu görmedim ancak elleriyle yüzünden ve çenesinden tutarak bakacaksın lan dediler" şeklinde ifade vermiş ve ancak duruşmada ise "Mutfak ile enjeksiyon odası arasında sadece bayan ve erkek tuvaletleri var ancak sanık Engin, yüksek sesle konuştuğu için konuşulan her şeyi duydum " demiş ve müvekkil Engin için,"doktorun kolundan tutarak ve sonra da yakasına yapışarak pencereye yasladı (?) ve bu sırada Özlem Hanım gelerek doktor beyin sağ yanağına tokat attı şeklinde ifade vermiş ve devamla da "ikisi de sizi boşuna dövmüyorlar dediler.." diyerek görevini tamamlamaya çalışmıştır.
İlk ifadesinde söylemediği bu beyanlardan ötürü doğan çelişki sebebi ile kendisine sorulan soruya da"benim huzurda ki ifadem doğrudur. Polis yumruk atıp atmadıklarını sordu, ben de yumruk attıklarını görmediğimi söyledim ancak Engin Seymen yakasından tutup pencereye yasladığında yumruk atmak istediği sırada Ahmet Mermer Engin 'in kolunu tuttu. Özlem Seymen'de doktor beye tokat attı " diyerek temin edilmiş tanık sıfatını hak ettiği görülmüştür. Bütün bu haksız durumlar yargılama esnasında görülmüş ve aynı zamanda ciddi kronik rahatsızlığı bulunan müvekkil Engin S. birden fazla adli kontrol tedbiri uygulanarak tahliye edilmiştir.
Kaldı ki müvekkillerin olası eylemleri ile şikayetçi doktorun kalp krizi geçirmesi arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı konusunda şikayetçi doktorun İstanbul Adli Tıp Kurumuna sevki ile bu konuda rapor düzenlenmesine karar verilmiştir. Mahkemenin tahliye sebebi ise "tutuklu sanığın savunmasının alınmış olması, karartabileceği delilin bulunmayışı,kaçma şüphesinin bulunmayışı, yargılama neticesinde muhtemel alacağı ceza miktarı dikkate alındığında tutuklamadan beklenen faydanın adli kontrol hükümleriyle de sağlanabileceği kanaati ile tahliyesine karar verilmiştir. Bu kararı veren mahkemenin şiddetle eleştirilerek adeta töhmet altında bırakılması ve verilen tahliye kararına duyulan tepki dışında, diğer müvekkil Özlem S.’nin de tutuklanmasının istenilmesi adaletin gerçekleşmesi isteğinden çok tırmandırılan bir hissiyat ile objektif bakış açısından vazgeçerek intikam hissini çağrıştıran haksız taleplerdir. Hukuk intikam değil adalet için vardır.