NEVAL ÇOLAK - Muğlalı İlkay Kayadibi, 1990 yılında İzmir'deki Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzikoloji Bölümü'nü kazandı. Müzikoloji Bölümü’nü bitirince öğretmen olamayacağını düşünüp eğitim hayatına son verdi. 1992'de evlenen Kayadibi, iki kız çocuğu dünyaya getirdi. 2009'da ise Muğla Sıtkı Koçman Üniversite’sinde asgari ücretle, taşeron temizlik işçisi olarak işe başladı. Kayadibi, üniversite yaşamına geri dönmek için 6 yıl önce aftan yararlanıp, bir arkadaşının yardımıyla görev yaptığı MSKÜ Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü'ne 2013 yılında kaydını yaptırdı. Hem işine hem de eğitimine devam eden eğitimci İlkay Kayadibi kadınların “mücadeleci olmalarını ve istedikleri zaman her şeyi yapabileceklerini” dile getirdi.

İki Muğlalı aile birbirine umut oldu: 8 hayat birbirine bağlandı İki Muğlalı aile birbirine umut oldu: 8 hayat birbirine bağlandı

Kayadibi, ‘Gadın Molamız’daki Kadınlarımız’ köşemizde, başarılı yaşam öyküsünü anlattı.

“Biz Kadınlar Güçlüyüz ve Kadın İsterse Her Şey Yapar”

İlkay Kayadibi’yi Tanıyabilir Miyiz?

1971 yılında, Muğla merkezde doğdum. İki kızım var biraz duygusal biraz gerçekçi biraz realist ilk önce Allah'a sonra kendisine inanan, başka hiç kimseye ihtiyaç duymayan, belki başkalarına göre yanlış ama annelik daha öncelikli gelen bir bireyim.

Uzun Zamandan Sonra Tekrar Eğitime Başladığınızda Zor Geldi Mi, Bırakmayı Hiç Düşündünüz Mü?

Hiç bırakmayı düşünmedim. Çünkü başka çarem yoktu, benim için bir fırsattı zaten. İlk başta çok tereddüt ettim. Üniversiteye işçi olarak girdikten sonra bir öğle arasında balkona çıkmıştım orda bir memur arkadaşımız vardı Deniz Arıkök, karşıya bir bina başlamıştı inşaat halinde buraya ne olacak dedim. Güzel Sanatlar Fakültesi’nin binası olduğunu söyledi. Bende 9 Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü’nü bıraktım dedim ve niye aftan yararlanmadığımı sordu. Ben nasıl yapacaktım, iki çocukla İzmir'e gidelim orada eğitim alamazdım, çalışmak zorundaydım, para kazanmak zorundaydım. Deniz Bey, abla dedi aftan yararlanacaksın, buraya geçişini isteyeceksin çünkü burada çalışıyorsun, öğrenim hakkı engellenemez yapar mıyım, yapamaz mıyım diye bir düşündüm önce. Zaten okulumu bırakmamın sebebi piyanodan çok korkuyordum. İzmir'e gidince de hani insan küçük şehirden büyük şehre gidince de oryantasyonu biraz sağlayamıyor. Başaramam dedim bu saatten sonra, Deniz Bey dedi ki, hayatın, çevren, statün değişecek abla. Olur mu olmaz mı derken işte kayıt işlemlerimi biraz zor oldu. İzmir’de eğitim görürken yurt arkadaşım vardı Neslihan Gökçeoğlu, oğlu İzmir’de okuyordu. Param yoktu, Pembe Gül Dural öğle arası cebime 20 lira para koydu. Bu parayı al ihtiyacın olunca harcarsın. Hani almam, utanma sıkılma sonra bana ödersin dedi. İzmir'e gidemeyeceğim için orada oğlunu okutan arkadaşıma gönderdim evraklarımı. Dokuz Eylül'de yeniden işlemlerim başlatıldı. İdari mali işler daire başkanımızın orda çalışıyordum. Güvenilir, saygılı, aklı başında bir insan olmasam belki izin vermezlerdi onlar da sağ olsunlar izin verdiler. Okulum başlasa bile görevimi iyi yapacağıma inanıyorlardı, hem okuyup hem çalışmamın sorun yaratmayacağını düşündüler. Bence başarabileceğime inanıyorlardı.

Okul Bittikten sonra Atanamama Korkunuz Oldu Mu?

Hiç kimse inanmadı. Okulda Demet hocam vardı, İlkay ya sıkma canını çok fazla da kasma 5 yılda bitir ne olur ki dedi. Ben hiç öyle düşünmedim bir an önce bitsin zaten 25 yıllık bir gecikmişliğim var bir an önce bitirmem gerekiyordu. KPSS ‘de hiç korkum olmadı. Turgut Reis Lisesi sözel bölümden mezunum. Öğretmenlik dersleri de hep formasyon dersleri. Üçüncü sınıfta çalışmaya başladım. Yeri geldi kitap alamadım, asgari ücretle çalışıyorsunuz sonuçta. İçim Taşkın diye bir kızımız vardı resim bölümünden mezun olan onun kitaplarını istedim o bana kitapların hepsini verdi, çalıştım ve hallettim. Edebiyat bölümü olsaydı ya da başka bir bölüm olsaydı zor olurdu. Bizim müzik öğretmenliği zaten özel yetenekle aldığı için 60 ve üstü gerekiyor 63 puan aldım.

Başarı Hikâyenizde Yanınızda Destekçiniz Oldu Mu?

Önce Allah, sonra kendim. Kendim başarmak zorundaydım, tek başıma ve kendime inandım. Ben kendime inanıp başarmaya başladıkça, çocuklarımda destek olmaya başladı.

Öğrenciliğe Tekrar Döndüğünüzde Unutamadığınız Anınız?

Ben afla döndükten sonra çalışmaya devam ettim. Hem Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nde hem eğitim hayatıma devam ettim hem de temizlik görevlisi olarak çalışmaya devam ettim. Bir gün, armoni hocası Utku Dağkıran, kendileri de beni meslektaşları olarak gördükleri için içeri giriyorum çöpleri alıyorum mesela utanıyordu. Ben ondaki utanmayı hissediyordum. Çöp kovasından kendisi poşeti alıp ban veriyordu. Çok etkilenmiştim bu durumdan. Bir sınıf arkadaşımla da anım var hiç unutmam, yolda karşılaştık erkek arkadaşı ile tanıştırıyor dedi ki, “İlkay ablam. Böyle olduğuna bakma inek gibi ders çalışır.” çok gülmüştüm.  Ortalamayı arttırıyorum diye de çok kızarlardı bana.

Üniversite Hocalarının Tepkileri Nasıl Oldu?

Her konuda bütün öğretmenlerim yardımcı oldular. Şan öğretmenim Özlem Aslan’ın hakkını ödeyemem. Manevi desteği bir anne gibi her zaman üzerimdeydi. Sayın bakanımızın dediği gibi, Özlem Aslan eğitim hayatım boyunca “yelkenime rüzgâr oldu” ama hiçbir dersimde ne yaşıma ne de çalışma şartlarımın zor olmasına rağmen toleranslı davranılmadı. Zaten yapmam gerekeni yapıyordum çünkü beni hayatta en mutlu eden şey AA ya da AB almaktı.

Başarılı Bir Kadın Eğitimci Olarak Kadınlara Ne Söylemek İstersiniz?

Çok kötü şeyler gelmiş olabilir başlarına, ben de çok hayat mücadelesi verdim. Geçmişe takılı hayatlarını sürdürmesinler. Bir öğretmen bir yol belirler öğretmek için olmuyorsa o yolu değiştirmek zorundadır. Aynı yerde takılı kalıp hem ruhlarını hem de bedenlerini hasta etmelerinin bir anlamı yok. Mücadeleci olsunlar. Biz kadınlar güçlüyüz ve kadın isterse her şey yapar. Şunu da eklemek isterim, haberlerimin yapılmasına izin verdim, sizinle röportaj yapıyoruz amacım insanlara, kadınlara örnek olmak. İsteyen başarabilir, okuyabilir. Neden olmasın? Okumanın, anlamını anlatmaya çalışıyorum. Çünkü ben okumayı bıraktım ve burnum sürttü. Eğer okumayı bırakmasaydım maddi, manevi şuan benim kazanacağım paradan geçtim manevi olarak daha farklı şeyler yaşayacaktım. Pişman mıyım, hayır. Daha güzel şeyler bekliyormuş demek ki. Türkiye genelinde herkese örnek olmam gerekiyormuş. Hiçbir şey tesadüf değildir. Her şeyin bir sebebi vardır.

Editör: Gazete Muğla