BİZ BUYUZ

İnsanlar bilinmeyenden korktukları için değişimden kaçınırlar. Ancak tarihte değişmeyen tek şey, her şeyin değiştiğidir. Modern insanlık bitmek tükenmek bilmeyen bir ‘fırsat kaçırma korkusu’ tarafından esir alınmış durumda. Hiç olmadığı kadar çok seçeneğimiz olmasına rağmen, tercihlerimize odaklanma yeteneğimizi kaybetmiş haldeyiz. Tarihin en keskin yasalarından biri de şudur: Lüksler zamanla ihtiyaç haline gelir ve yeni zorluklar ortaya çıkarır. İnsanlar belli bir lükse alıştıktan bir süre sonra onu kanıksarlar. Onu yaşamlarında hep bulundururlar ve bir süre sonra onsuz yaşayamaz hale gelirler. Anlamdan yoksun bir evrende modern yaşam, güç peşinde bitmek tükenmek bilmeyen bir koşudur. Arzular acı çekmeye sebep olur, acı çekmekten tamamen kurtulmanın tek yolu da arzu duymaktan tamamen kurtulmaktır. Bunu yapmanın tek yolu da gerçekliği olduğu gibi yaşaması için zihni eğitmektir. İnsanlar cehaletlerinin farkına pek varmazlar çünkü kendilerini, benzer düşünen arkadaşlar ve düşündüklerini destekleyen haberlerden oluşan bir yankı odasına kapatırlar ve odada inançları durmadan desteklenirken neredeyse hiç sorgulanmaz. Tarihin altın kurallarından biri, geriye dönüp bakınca bariz olarak görünen şeyin olay esnasında son derece belirsiz olmasıdır.

İnsanlık özümüz geri plana itildiğinde de, sevgi, insanlık, ilke ve değerler, adalet duygusu ve hakkaniyet, gerçek vicdan kaybolmakta, oynadığımız roller yaşantımıza hakim olmaktadır. Kendine biçilen rolleri oynayan insan kendi var olma gerçeğinden uzaklaşmakta, gerçek kendiliğini yaşayamamakta, rolü ile özü arasında sıkışıp kalmaktadır. Sağlıklı insan kimdir?

Sağlıklı insan duygularını, yeteneklerini, değerlerini, arzularını, limitlerini, farkındalıklarını bilir. Aristo’nun kendini bil, haddini bil mantığı budur.

Psikolojik yönden sağlıklı insan kendini olduğu gibi kabul eder, kendi değerini bilir, kendiyle barışıktır.Sağlıklı insan kendine güvenir, diğer insanlara da güvenmeyi bilir. Özgüven eksikliğine dayalı kuşkuculuk, güvensizlik, duygularını yenmiştir. Sosyaldir ve odak noktası sevgi ve saygıdır. Komplekslerinden arınmıştır, sen, ben değil biz olabilmeyi özümsemiştir. sağlıklı bir insan olan birey, çözüm odaklı yapısıyla toplumsal gelişmenin de anahtarı olacaktır. Umut ve sevgi dolu, kendine güvenli, beraberlik ve eşitlik duygusuna hakim, şefkatli, adil, yaşamdan zevk alan doyumlu, mutlu ve onurlu insan olmak ve yetiştirmek dilekleriyle.