BİR ÇUVAL İNCİRİ BERBAT EDEBİLİRİZ

İçişleri Bakanlığı’nın hafta sonu 24 ilde uygulanacak sokağa çıkma kısıtlamasıyla ilgili 81 il valiliğine gönderdiği genelgede, ilimiz Muğla’da, hafta sonuna rast gelen tarihler olan 9-10 Mayıs’ta sokağa çıkma kısıtlamasının uygulanmayacağı açıklandı.

Bir yandan bakıldığında kısıtlamanın devam kararının alındığıillerdeki risk boyutu ele alınmış olmalı ki devam kararıalınmış olsun.

Ama bir yandan bakıldığında ise, başından bu yana risk grubunda sayılarak kısıtlama kararının uygulandığı Muğla için neden bu kadar ani bir karar alınmış olsun.

Bu da akıllara “Salgının ilimizde risk oranı çok azlara ulaştı da ondan mı böyle bir karar alındı?” sorusunu getiriyor doğal olarak.

Hal yorumladığımız gibi bile olsa kişisel düşüncem,kısıtlamanın Muğla ilinde de devam etmesi yönünde.

Bu duruma alıştığımızı, son günlerde moda halini alan memleketimiz ağzıyla aktarmak gerekirse; “elimizinnen, ayağımızınnan ırhattık. Hindi durup duruken, huzur mu depti de insanları sokağa salıveriyon?” diyesi de geliyor insanın.

Toplum bilincimizin sorgulandığı bir ortamda bu yönde alınacak esnek kararlar, bir çuval inciri berbat edebilecek bir kimliğe bürünür vaziyete dönmüş oldu bu durumda.

Özellikle havaların güzelleşmesiyle kendi halkımızı bile mesire alanlarından ya da meşhur Akyaka’mızdan uzak tutup tutamayacağımızı zaman zaman tartışabildiğimiz bir durumda, seyahat ve sokağa çıkma kısıtlamalarını uygulamadan kaldırmak ya da bu kararları esnek hale getirmek, bombayı elimize alıp, gezmekle eşdeğer.

Bu zamansız ve ayağı henüz yere basmaz nitelikteki kararı onaylamak bugünkü ortamda çok ta mümkün görünmüyor.

Tabi doğru yapılan işleri bir an da yanlışa çevirme konusunda da maharetli bir toplumuz. Bu kararların uygulandığı hafta sonunun sona ermesini takip eden haftanın başından itibarenvatandaşların kendilerini kontrolsüzce sokağa attıkları manzaraları düşündüğümüzde, bu kısıtlamanın uygulanmayacak olduğu yönündeki kararın da açıklanmasıyla, insan üzerinde yaratacağı rehavet duygusunu ve oluşabileceği ihtimalli riski düşünmek bile istemiyoruz.

Sokağa çıkma kısıtlaması bu hafta sonu yok, dolayısıyla hafta içi de maşallah kentte harala gürele tam gaz.

Seyahat engeli kaldırıldı, şehrin giriş, çıkışları, şimdiden bayram tatilini aratmaz görünümde…

Manzara bu iken, sportif amaçlı yürüyüş yollarına emniyet şeridi çekilerek, bu yolların kapatılması önlemler kapsamında değerlendiriliyor.

Pazaryerlerine getirilen ya da sokaktaki günlük yaşam için getirilen maske zorunluluğu ve sosyal mesafe kuralı bu alanlarda da getirilebilinir miydi tartışmaya açık. Yürüyüşle oluşabilecek riskin bugünkü günlük yaşamın içinde her an var olduğunu da düşünmek gerek.

Yürüyüş yollarında ciddi bir sirkülasyon var mı yok mu, ya da kapatılmalı mıydı, serbest mi bırakılmalıydı tartışılabilir ama kapalı ama kent merkezinde hayatınçoktan normale döndüğünü simgeleyen fotoğraflar da gözümüze çarpmıyor değil. Sonuçta bireysel yürüyüş bir futbol müsabakası değil.

Neyse aklımdayken sizlerle paylaşmak istedim.

Bunun dışında ilimizin sokağa çıkma kısıtlamasının uygulanacağı iller arasında olmayışıyla, ilimize giriş-çıkış hareketliliğinin arttığı ve daha da artış göstereceği yönünde vatandaşlarımızın haklı endişe ve serzenişleri var.

Bu endişeye bayramın doğuracaklarını da eklediğimizde vay halimize.

Haksız da sayılmazlar.

Sosyal mecralar bu yöndeki endişe ve tepki içeren paylaşımlarla dolup taşmakta.

Bu konunun ciddi bir rahatsızlık yarattığı gibi risk taşıyacağı da aşikar. Yetkililerin bu durumun krize dönüşebileceği öngörüsüyle acilen önlem alma yolunda kararlara imza atması gerekliliğini savunuyoruz.

Yoksa yukarıdaki, ifadelerimde de sözünü ettiğim gibi; bu defa gerçekten bir çuval inciri berbat edebiliriz.

Umarım bu esneklik içeren kararlar, altı doldurularak alınmış kararlardır.