Osman Gürün Muğla'da belediye başkanı olduğu 1999'da 51 yaşındaydı.
O o sene Türkiye'de azınlık hükumeti vardı. Ardından bozuldu. Başkası kuruldu.
Deniz Baykal istifa etti.
Merve Kavakçı TBBM'de yemin ettirilmedi.
Osman Gürün o günden beri Muğla Belediye Başkanı.
1999 da doğan bir Muğla'lı Osman Amcasından başka birini hiç tanımıyor. Dile kolay tam 25 yıl.
Adama mesleğin ne diye sorsalar "Başkanlık" derse doğru söylemiş olur yani.
25 yılda Muğla'nın geldiği nokta belli. 25 yılın içinde tam 22 yıl AK Parti iktidarı varken hem de.
Türkiye'nin en önemli turizm destinasyonu, en uzun sahiline sahip, en önemli mermer sahasına sahip, en önemli tarım alanlarının olduğu, tarihin topraktan fışkırdığı bir yer Muğla. Geri kalmışlığın da timsali aynı zamanda.
Chp nin yeni genel başkanının göz kırpmamasına azıcık ilerlemiş olmalı ki, Osman Gürün aday olmayı "düşünmediğini" deyivermiş. Hani yukarıdan biri "yapma, sensiz olmaz" deyiverse, " eh madem öyle, görevden kaçılmaz" deyip bir OH çekecek kıvamda aslında.
Olur olur, o da olur... Beklesin bakalım.
CHP de Aday enflasyonu yaşanırken, AK Parti'de tam tersi bir durum söz konusu. Herkes birbirinin gözünün içine bakıyor. Yetkili pozisyonundakiler ağızlarından yanlış bir kelime çıkarsa " SAKATA" gelmekten ödü patlıyor. Yorum yapmaları bile neredeyse imkansız. Hepsinin ortak endişesi "ya biri duyarsa." Allah Korusun !
Temayül yoklamasının sadece rutin bir "görev" olduğunu artık bilmeyen yok. Orada sonuç ne çıkarsa çıksın, son sözün sahibinin kim olduğu mühim.
AK Parti İl Başkanı ise bu konulardan epeyce uzakta. Her zamanki naif, sessiz, suya sabuna dokunmadan süreci en makul ve huzurlu! bir şekilde geçirme gayretinde. Kim aday olursa "eyvallah" yani. Öyle şunu diyeyim, bunu önereyim, şununla irtibata geçeyim, şu kriterlere bakayım.. yok mirim. Bilmiyorum İl Başkanı'nın görevi sadece bu mu? Bir İl Başkanı, sorumluluk sahası olan İl'de, aday adaylarını, meclis üyesi aday adaylarını, sonra aday olacakları belirlemede söz sahibi değil mi?
Bizim İl Başkanına bakarsak ; DEĞİL.
Chp'de neredeyse her mahalleye iki aday adayı düşerken, AK Parti'de tık yok.
Pardon tık var tabi.
AK Parti de de bir çalışma var. İl Başkanının haberi var mı yok mu bilemem tabi, ama AK Parti'de en "en uygun, en muteber, en ehven, en layık, en laik, en Muğla'ya yakışır, en karizmatik, en Reis'e layık, en Burası Muğla'cı, en sosyal ve siyasi dokuya uygun..." aday arayışı yok değil, var.
AK Parti bu kriterlere uygun aday arayışını sürdürüyor tabi. Lakin içinde hiç bulamamış olacak ki, hep ithal etme gayretine girmiş mi ne?
Hal böyle olunca da, eldeki kuş yerine, daldaki kuş daha değerli oluyor. Daldaki kuşu yakalamak için, elleri açtığında... Eldeki kuştan da oluverirse?
Olsun. Nasıl olsa bir aday illa yazılacak. Cumhur İttifakı olarak Muğla'da AK Parti adayı ile seçime gidilecek.
Yok MHP Adana'yı verecek, Muğla'yı alacak.. Yok yok. MHP Adana'yı verip Muğla'yı almayacak. Ne yapsın ki Muğla'yı?
Süreci İl Başkanı yürütüyor diyen bir Allah'ın Kulu yok. İl Başkanının en dibindeki arkadaşlar bile bundan şikayetçi. Bu kadar da olmaz diyen o kadar çok ki.
Peki İl Başkanı hiç mi fikir atmıyor ortaya? Adaylar ile ilgili ise bu soru ; EVET ATMIYOR.
İlla gönlünde biri vardır desek; illa vardır ama, Başkan bu konuda ser verip, sır vermiyor.
Demek ki başta Büyükşehir adayı olmak üzere, 13 ilçe isimlerini başkası&başkaları belirliyor. Genel Merkeze giderecek, ya da kabul ettirilecek isimleri İl Başkanı bilmiyor.
Nihai amaç ne peki?
Muğla Büyükşehir başta olmak üzere ilçelerde AK Parti bayrağını göndere çekmek.
Sahi böyle ise, casio marka bir hesap makinesi ile bile yapılabilecek hesabı, niye fasulye tanesi ile yapmaya çalışıyorlar ki?
Geçmişten bugüne içeride yani AK Parti içinde potansiyel adaylar belli, dışarıda AK Parti'ye en uzak isimler belli, dışarıda AK Parti'ye en yakın isimler besbelli iken, bu hesap karmaşası niye?
Yoksa amaç Büyükşehir ve ilçeleri almak değil mi?
Şu cümleyi söylemek o kadar ağır ki; fakat malesef söylemek zorunda kalıyorum tekrar ; AK Parti CHP olmasa adamsız ve adaysız mı kalacak? Bu neyin ısrarı böyle anlamak imkansız..
Hiç mi yok?
Bence var.
Size mükemmel bir SUFLE vereyim o halde;
Sayın Kadem Mete pekala Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olabilir. Cesaretinden kimse şüphe etmez herhalde. Yani Muğla, Ankara'ya birinci sıradan gönderdiği Vekilini neden başına Başkan yapmasın? Bence yapar da. Yapar da, Sayın Kadem Mete bu cesareti gösterebilecek kapasiteye sahip mi?
Cevabı bekleyip göreceğiz.
Haa.
Bu da mı olmuyor?
AK Parti ilke, duruş, siyasi nezaket, oy potansiyeli başta olmak üzere bir çok manada, Mehmet Tosun'dan bin fersah daha yakın olan Behçet Saatçi var.
Bugün Muğla'da Behçet Saatçi'ye oy veririm diyen her 100 kişiden kaçı Mehmet Tosun'a da veririm der? 5 i geçmez.
Gidin kardeşim konuşun. Nihayetinde bu adam uzayda yaşamıyor. Kim aradı da açmadı ki telefonu? Kim CİDDİ bir şekilde konuyu masaya yatırdı da hayır dedi ki?
İlla potansiyeli aday AK Parti dışında aranıyorsa ki bana göre çok büyük hata, o halde o hatayı en hafif bir şekilde minimize edecek, hatta yıllardan beri bariz bir şekilde yapılagelen bir hatayı telafi etmek için, potansiyele bakarak Behçet Saatçi var.
Konuşamıyor musunuz?
Tamam.
Ben konuştum.
Behçet Saatçi kesin ve net konuştu.
Ve..
"ASLA OLMAM "
Dedi.
Devamı gelecek inşallah.
#SöylerimGeçerim