Sosyal medya da herkes gazeteci, siyasi parti başkanı, belediye başkanı olmuş. İş yapmaya gelince de kimse elini taşın altına koymuyor.
Bunlar nereden mi çıktı? Kısaca şöyle açıklayayım;
İki gün önce sosyal medya da biri Muğla’nın sokaklarını paylaşmış, veryansın etmiş. Tabi altına yorumlar döşenmiş. Kimi Büyükşehir belediye başkanımız Dr. Osman Gürün’e, kimi ise basına çatmış.
Evet, sizler sosyal medya da ahkâm keserken biz basın rakı, balıktaydık öyle mi?
Öncelikle Muğla caddelerine gelelim.Kaç kişi ya da kimler belediye başkanlarının yanına gidip şikâyet ve önerilerini görüştü. Haksızlık ya da usulsüzlük olduğunu düşündüğünüz konuları yetkili mercilere şikâyet ettiniz. Sorarım size siz Muğla’da yaşamıyor musunuz?
Eski garaj olarak adlandırılan şu an çalışmaları devam eden kent meydanı inşaatının geçtiğimiz günlerde yaşanılan olayı hatırlatırım. İlk önce iş merkezi olacaktı sonra bazı odalar ve halk olmaz dedi, imza topladı, yargıya müracaat etti. Büyükşehir belediye başkanımız Dr. Osman Gürün “Ben yaptım olacak ya da oldu mu?” dedi. Yoksa halkın dediği gibi kent meydanı mı oldu?
Basın olarak bizlerde çalışmalardan dolayı şu an yaşanılan sıkıntıları yazdık. Allah var şimdi Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız hiçbir zaman bize basın olarak “siz olumsuz algı oluşturuyorsunuz” demedi. Aksine eksikleri gidermek için çalışmalarına devam etti. Buradan Sayın Belediye Başkanlarıma ayrıca teşekkür ederim.
Siz sosyal medya uzmanları sizlerde siyasi kavga edeceğinize sizde Muğla için ne yapabiliriz diye düşünseniz inanın daha faydalı olursunuz.
*** *** ***
Gelelim biz basının rakı, balığına…
Gelelim toplama haberlerimize…
Gelelim yan gelip yatmamıza…
Evet, beyler bizler eğlencedeyken, kurumlardaki skandalları yazıp, haber den habere koşan, halkı doğru ve tarafsız haber yapan sizlersiniz değil mi?. Basın ayakta durmaya çalışırken, resmi ve süreli yayın olarak mevzuatı ve yükümlülükleri yerine getirmeye çalışırken kaç kişi ya da kaç sivil toplum örgütü basına destek için tanesi 0,25 kuruş olan gazeteden alıyor?
Bizler, namaza gidiyoruz diye cami önünde selfi çekmediğimiz ya da bir olaya giderken olay yerinden kendimizi de kareye koyup fotoğraf çekmediğimiz için mi oturduğumuz yerden toplama haber yapıyoruz?
Geçtiğimiz aylarda FÖTÜ davalarda sabahtan akşamın geç saatlerine kadar davaları takip edip halkı bilgilendirmeye çalışan doğru ve tarafsız haber yapan basın mı yan gelip yatıyor?
Biz basın olarak Muğla’nın sorunlarını, sıkıntıları defalarca yazdık, bizler çalışanların yaşadığı sıkıntıları yazdık, bizler yolsuzlukları da yazdık. Bizler güzel olan şeyleri de, tebrikleri de yazdık. Ama bunları sosyal medya uzmanı gibi pazarlamadık. Bizler kimsenin siyasi görüşüyle ya da mevkisine göre ayrım yapmadık, hakaret etmedik, hürmet etmedik.
Neyse sözü fazla uzatmayalım, biz eğlencemize devam edelim.
Çalışan insan hata yapar, çalışmayan insan dedikodu yaparmış.