2025 yılı asgari ücret artışı, Türkiye’nin ekonomik geleceği açısından kritik bir öneme sahip. Eğilmez, asgari ücretin belirlenmesinde enflasyonun etkisinin göz ardı edilmemesi gerektiğini belirterek, “Bu, sadece bir zam değil, işçi kesiminin geçim koşullarının iyileştirilmesidir” dedi. Eğilmez, yılsonu enflasyonunun %45 olacağını tahmin ederek, bu oranı göz önünde bulundurularak asgari ücretin 24 bin 652 TL olması gerektiğini ifade etti.
Eğilmez’in önerdiği rakam, çalışanların yaşam standartlarının iyileştirilmesine yönelik önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Ayrıca, asgari ücret artışının yalnızca bir ekonomik düzenleme değil, toplumsal refahın arttırılması adına önemli bir adım olacağı belirtiliyor.
Enflasyon ve Faiz Politikası İlişkisi
Son dönemde açıklanan enflasyon verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın faiz politikaları üzerindeki baskıları artırdı. Eğilmez, faiz indiriminin enflasyonu daha da yükseltebileceği konusunda uyarılarda bulundu. Ayrıca, iş gücü piyasasındaki dengesizliklerin asgari ücret düzenlemesi üzerindeki etkilerine de değindi.
Yapısal Reformların Gerekliliği
Eğilmez, 2025 yılına dair ekonomik öngörülerinde, yapısal reformların önemine değindi. Türkiye’nin maliye ve para politikalarının uyumsuz olduğuna dikkat çeken Eğilmez, enflasyonun kontrol altına alınabilmesi için köklü reformların yapılması gerektiğini vurguladı. Yapılacak asgari ücret artışlarının, ekonomik reformlarla paralel gitmesi gerektiği ifade ediliyor.