ANLAYANLARI ALKIŞLIYOR ANLAMAYANLARA ANLATIYORUZ

Ne derler;

“Bir söylenene bakarım lâf mı diye, bir de söyleyene bakarım adam mı diye” ifadesini okuyunca ya da işitince hep alışılagelmiş söyleyen kişinin cinsiyetinin erkek olduğunu canlandırıyor erkek olduğunu algılıyoruz değil mi? Bunu ifade edenlerin birde kadın olduğunu düşünürsek vah vah ki vah. Hele hele haklarında yapılan iddialara iletişim araçlarından herhangi birini kullanma becerisi elde edememiş ergence yapılan sosyal medya iletişim uygulamasından cevap vermeye çalışan teyzelerimiz, ablalarımıza ne demeli. İddialara yazılı bir açıklama yapabilecek cesareti olmayanlardan kendilerini zeytinyağı gibi üste çıkaracak başka hamle beklenemezdi de.

Kendisini cinselliği bakımından hep ikinci plana koymuş, ikinci sınıf insan muamelesi yapmış, birde üstüne üstlük kadınların hiçbir zaman ön planda olmasını istemeyen bir kişilikte olan eşe yapılan savunma girişimi, ergence yapılan sosyal medya paylaşımlarıyla ablamız akranları gibi hareket etse başkalarının gözünde daha kabul görecek aslında.

Ailenin geçmişlerini ve şuandaki durumlarını bilen herkes ne demek istediğimizi anladı emin olun anlamayanlara kahkahalarla anlattı. Bazı olaylar karşısında kör ve sağır rolünü oynarken sahne performansınızı ayakta alkışlıyoruz. Ama ucu size dokunan, yaptığınız eylemlerin şaibeli olduğu söylenince açıklama yapmak yerine neden söz kalabalığı yapıp kafasını kuma gömen deve kuşu misali GÖRMEDİM-DUYMADIM-BİLMİYORUM deyip üç maymunu oynamaya çalışmanızı hayretler içerisinde izliyoruz.

Olaylar karşısında takındığınız tutumdan anladığımız kadar ile pek masum değilsiniz sonucu çıkıyor ortaya. Hiçbirimiz masum değiliz, haklısınız. “Haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytandır” hadisini dini bütün, “Müslümanım” diyen herkes iyi idrak etmiştir diye düşünüyorum. Müslümanlık her namaz vakti farklı camilerde cemaat rükuda eğildiği anda o camide olduğunuzu ispatlamak için fotoğraf çekip yayınlamak değildir. Ya da kurban bayramlarında çok karşımıza çıkan nahoş görüntülerle Allah için kestiğiniz kurbanın bacak arasından poz vermekten ibaret de değildir değil mi? Yaşı Kemal’e eren herkesin bunu anlaya bileceği bir olgu olarak görüyorum. Hz. Ali’nin “haksızlık önünde eğilmeyiniz, hakkınızla beraber şerifinizi de kaybedersiniz” sözü kulağınıza küpe olması gereken güzel sözlerden hatırlatmak isterim. Küpe olmakla da kalmasın, yaşantınızda da uygulayın, sık sık okuyup hatırlayın ki körelen vicdanlarınızın pası silinsin. Bir yere sığdırıp adam edemediğiniz, birçok ailenin başarılı, liyakat sahibi ve ehil evlatlarının önüne geçirmeye çalışıp kendi atamalarınız ile bir yerlere biblo gibi oturtmaya çalıştığınız kıymetli çocuklarınız için de adaletli olunuz.

Bu memleket sizin soy isminizin her platformda var olacağınız kurum ve kuruluşlardan ibaret değil. Şu an makamınıza duyulan saygıyı kendinize gösteriliyor diye sakın kollarınızın altında balonlar var zannetmeyin. Allah muhafaza o balonlar siz yükseldiğinizi zannederken bir çöpe denk gelir bir anda ne olduğunuzu anlayamadan dibe çakılıverirsiniz. Ağır abi bünyeniz kaldırmaz, yazık olur kocaman cüssenize.

Herkes kendi değerini kendisi belirler, değerinizi hatırlattığınız için müteşekkiriz. Kime ne demek istediğimizi anlayanları alkışlıyoruz, anlamayanlara itina ile anlatmaya devam edeceğiz. Alkış sırası bir gün herkese gelecek. Bazı şeyler parayla değil sırayla olur, usluca sıramızı bekleyelim…

Hoşça kalın, dostça kalın…