Türkiye’nin siyasi ve toplumsal tarihinde, AK Parti’nin iktidara geldiği dönem bir dönüm noktası olarak kabul edilebilir. Erken seçimlerin ve koalisyon hükümetlerinin damga vurduğu “Eski Türkiye” tablosunu sona erdiren AK Parti, siyasi istikrarı sağlamayı başardı. Ancak bu istikrar, beraberinde bazı yeni sorunlar da getirdi. Bugün ekonomik krizler, toplumsal yozlaşma ve halkın geniş bir kesiminin yaşadığı geçim sıkıntısı, bu yeni dönemin tartışmalı yönlerini ortaya koyuyor.

Eski Türkiye ve Yeni Türkiye’nin farkı ne?


Eski Türkiye, sık sık erken seçimlerin yapıldığı, koalisyon hükümetlerinin istikrarsızlık getirdiği bir dönem olarak hatırlanıyor. Ekonomik krizler ve büyük sosyal olaylar, hükümetleri kolayca devirebilecek bir güç taşıyordu. Bugün ise aynı ölçekte krizlerin yaşanmasına rağmen, iktidarın değişmemesi dikkat çekiyor. Bu durum, iki temel yoruma yol açabilir: Eski Türkiye’de muhalefet daha etkiliydi ya da bugünün Türkiye’sinde iktidar daha güçlü bir yapıya sahip. Her iki senaryoda da siyasi dengelerin halk üzerindeki etkisi geçmişe kıyasla önemli ölçüde farklılaştı.


Siyasi İstikrarın Bedeli: Toplumsal Memnuniyetsizlik

AK Parti’nin erken seçimleri ve koalisyonları sonlandırarak sağladığı siyasi istikrar, toplumun bazı kesimleri için olumlu bir gelişme olarak görülse de, geniş bir halk kitlesi için memnuniyet getirmedi. Ekonomik krizler, sosyal adaletsizlikler ve toplumsal yozlaşma, insanların hayat kalitesini düşürmeye devam ediyor. Bugün toplumun büyük bir bölümü, geçim sıkıntısı içinde mücadele ediyor. Eski Türkiye’de belki siyasi istikrar yoktu, ancak halkın tepkileri siyaseti daha doğrudan etkileyebiliyordu. Bu durum, halkın siyasetten beklentisinin daha yüksek olduğu bir tabloyu ortaya koyuyordu. Bugün ise halkın siyaset kurumuna güveni ve beklentisi büyük ölçüde azalmış durumda.

Ekonomik Kriz ve Skandalların Yeni Etkileri

Eski Türkiye’de bir hükümeti devirebilecek büyüklükteki ekonomik krizler ve sosyal skandallar, günümüz Türkiye’sinde iktidar üzerinde aynı etkiyi göstermiyor. Ekonomik sorunların derinleştiği, skandalların tartışıldığı bir ortamda dahi iktidar değişikliğinin gerçekleşmemesi, toplumsal reflekslerin ve siyasi yapıların dönüşümünü açıkça gösteriyor. Bu değişim, toplumu ikiye bölmüş durumda: Bir kesim bu durumu siyasi istikrarın bir göstergesi olarak değerlendirirken, diğer kesim ise toplumsal çöküş ve halkın sesini duyurma gücünün azalması olarak yorumluyor.


Eski Türkiye’ye Özlem Duyanlar Artıyor

Bugün eski Türkiye’nin belirsizliklerle dolu siyasi atmosferini eleştirenlerin yanı sıra, o dönemi halkın daha güçlü bir şekilde kendini ifade edebildiği bir zaman dilimi olarak özleyenler de var. İktidarların daha hesap verebilir olduğu ve toplumun sesinin daha fazla duyulduğu bir geçmiş, bugün yaşanan ekonomik ve toplumsal sıkıntılar karşısında daha anlamlı hale geliyor.

Sonuç: İstikrar Ama Ne Pahasına?

AK Parti, Eski Türkiye’yi sonlandırdı ve siyasi istikrarı sağlamayı başardı. Ancak bu istikrar, ekonomik sorunlar, toplumsal yozlaşma ve halkın genel memnuniyetsizliği gibi yeni sorunları beraberinde getirdi. Eski Türkiye’nin istikrarsızlığını istemeyenler, bugünün Türkiye’sindeki sosyal ve ekonomik sorunlardan da rahatsız. Sonuç olarak, AK Parti’nin uzun süreli iktidarında, siyasi istikrar sağlanmış gibi görünse de, toplumun geniş bir kesimi bu düzende kendine bir yer bulmakta zorlanıyor. Eski Türkiye’yi arayanların sayısının artması, bu yeni düzene yönelik eleştirilerin giderek büyüdüğünü gösteriyor.
Tandoğan Uysal