Bir Ramazan Bayramını daha karşılıyor olmanın mutluluğu içindeyiz.
“Bayram gelmiş neyime” dediğimiz çok olumsuz günler yaşadığımız doğru.
Bu bayramı, yaklaşık 3 aya yakın bir zamandır mücadele ettiğimiz salgın illetinin gölgesinde, hem de sokağa çıkma kısıtlaması tedbirleri altında karşılıyoruz.
Olsun sağlığımız için sağlık içinde bayramı karşılayabilmenin de mutluluğunu yaşamalıyız.
Varsın bayramı tatil fırsatı görmemiş olalım.
Varsın her bayramın ağır trafik kazaları bilançolarını yaşamayalım.
Her şerden hayır çıkarmayı öğrenelim.
Ömürden belki de yok sayacağımız bir yıl olan 2020 yılını yaşanmamış sayalım. Yeter ki ağzımızın tadı, birliğimiz, dirliğimiz ve en önemlisi sağlığımız yerinde olsun.
Bizler bu köşelerde huzur içeren duyguları aktarmayı neredeyse unuttuk. Çünkü insanlığın geldiği nokta, yaşanan ve yaşatılan suiistimaller, dünyanın içinde bulunduğu durum, yaşadığımız yerlerde gözümüze çarpan olumsuzluklar, hesaplar, kitaplar, ayak oyunları, derken insanlığı unuttuk.
Evde geçireceğimiz bu bayramın ardından umut içeren temennilerimizi paylaşmak ve hayatımızda görüp yaşamak istiyoruz.
2020 yılı olumsuzluklarla hayatımıza girdi.
Mübarek Ramazan Bayramı bu olumsuzlukların bitmesine vesile olsun.
Samimi kucaklaşan insanlar olarak yaşam sürelim.
Sevgi ve saygı hayatımızın her alanını kuşatsın.
Adalet terazisi hiç şaşmasın.
Unuttuğumuz gülümsemeyi tekrar kazanalım.
Kısacası insan olmanın gerekliliklerini hatırlayıp, hayatımızda uygulamaya koyalım.
***
Umut beklentilerimizden umutsuz tespitlerimizin oluşturduğu beklentilerimizi de sıralamadan geçmeyelim.
Devletin kurumlarında çalışanların, devlet ağırlığından uzak görüntüleri son bulsun.
Devletin memuru memurluğunu, siyasetçisi siyasetçiliğini bilsin.
Devlet makamlarını işgal edenlerin siyasilerle fotoğraf paylaşılırken, adı sanı unvanı ile hitap etmeye özen göstersin.
Devletin memuru kendisini ziyaret eden siyasiye “başkanım”, “başkanımız” diye hitap etmesin.
Ne için kim için o makamların işgal edildiği özümsensin.
Sapla saman ayrılsın.
Siyaset, kişisel ikballer için değil, odağında vatandaş olmak suretiyle yapılsın.
Siyaset için her girişim mubah olmasın.
Edepliler artık edepsizleri sustursun.
Toplumsal tepkiler açıkça ortaya konulsun.
Zararlılar ayrıştırılsın, eritilsin.
Makamlardan aldıkları güç sayesinde ikbal elde edeceğini düşünenler, bu makamlara layık davransın.
Devletin yetkilileri hissiyatlı davranmasın.
Küsmesin, darılmasın, tavır takınmasın, aba altından sopa göstermesin.
Herkes işini yapsın ama hizmet ettiği odağı unutmasın.
***
Yaşamdaki her kazanımın fani olduğu unutulmasın.
Bayram yüreklere merhamet ve vicdan sunsun.
Sanırım insan olmanın önünü açan ve en çok ihtiyaç duyduğumuz kavramlar da merhamet ve vicdan.
İnsanlığın içinde bulunduğu ve son bulmasını istediğimiz olumsuzluk sıralamalarından da yola çıkarsak; merhamet ve vicdanın insanlık için ne büyük bir ihtiyaç olduğu da anlaşılacaktır.
Biz insanlar, birbirimize güvendiğimiz ve sevdiğimiz günleri özledik.
Umarım içinde olumsuzlukları barındıran 2020 yılındaki olumsuz tablo, insanlığın geri kazanımında etkili bir dönüşümün de yılı olur.
Bayramınız mübarek olsun.