Göstere göstere geldi seçim.
Geldi kapıya dayandı.
54 kıymetli arkadaş "Ben de varım" diyerek aday oldu.
Kimi tanıdık,
Kimi tanışık,
Kimisi ile tanıştık.
Bilinenler dışında, bilinmeyenlerin hepsinin hikayesi var.
Kimileri için "yazık", kimileri için " keşke" demek gerekti.
Olsun.
Nasipte ne varsa demek mühim.
Stüdyoya gidip "hatasız" pozlar vermek de lazım...
54 aday içinden 7 si kesin listeye girdi. Geri kalan 48 aday adayı, bir ay önce başladıkları "normal" hayatına geri döndü.
Olsaydık " gece gündüz " demeden çalışacaklardı.
Olmadı.
Olmadıysa niye çalışalım ki değil mi?
İftarlar da bitti.
İki güne bayramlaşma da bitecek.
Listede bile yerini beğenmeyen kaç kişi var desek, en az % 50 çıkar.
Olsun.
Bazen de namımız yürüsün demek lazım.
Öyledir zaten.
Propaganda için hususi seçilen elbiseler de görücüye çıktı.
İftar, Pazaryeri, Kamu ziyareti, misafir teşrifi oldu bitti.
En bilinen benim diyene pazarda yoğurt satan Ablam tanımıyor. Yanındakine " bu sefer şeytanın bacağını kırdın desene.." diyor.
"Yok abla o değil, ben adayım."
Haa. Tamam.
Amblem aynıysa sıkıntı yok.
Bir oy cepte.
İlçe binasına giden bir kardeşim " abi koskoca binaya, 20 yaşında kızı koymuşlar, onun da partiyle alakası yok, bomboş" diye sitem ediyor. Bana niye ediyorsun, İlçe Başkanı koymuş. Vardır bi bildiği dedim.
Ne diyeyim başka.
4 günde altı Partili çaldı kapıyı. "Beş dakikanızı rica etsem".
Teşekkür ederek yolladım. Anlatacaklarınız bana etki etmez diye.
Bizimkiler yok içinde tabi.
Mahalleye sordum size gelen var mı diye .
Hiç gören olmamış.
Pazaryerine geldilerdi ya.
Yeter herhalde.
Seçime Recep Tayyip Erdoğandan başka kimse hazılanmamış. Temsilcileri meydanda yok. Sandıklar için bile Temsilciler, müşahitler zor bulunmuş. İlçe binasına giden kardeşime oradaki kız söylüyor bunu.
Saha boş.
Hayır saha dolu.
Bizimkiler yok. Boşluk ondan.
Teşkilatlar misafirleri ağırlamaktan, aday adayları ile poz vermekten, çay kahve ikram etmekten usandılar, yoruldular mı desek? Bir de tabii "hiçe sayılmak sendromu".
Küskünler daha bir çoğaldı.
Son 21 gün.
Adaylar ziyaretlerde.
Aday namzetleri dükkanı kapattı zaten.
Çarşı karışık.
5 yıldan beri gece gündüz demeden çalışan 7li maşa var. Yanlarına me varsa aldılar.
5 yıldır bizimkiler şehrin en pahalı pastanelerinden sipariş ettikleri pastaları, Lipton çay eşliğinde höpüdetip, " haftalık olağan toplantı" sı yaparak heba ettiler.
21 gün kaldı.
Reis gazı çıkardı, üstüne bir de 12 ay, 365 gün beleş yaptı. Ya niye çalışacaklar ki değil mi?
Bodrumda gaz yok bilesiniz.
Gerçi Bodrumda aday da yok ya.
Bodrum vermese de olur,Milas açığı kapatır.
Oldu.
21 gün.
117.500 oy almayan Milletvekili olamıyor.
Adaylık Mevsimi bitti.
İftariyelik görüntüler de bitti.
2 gün sonra bayramlık dönem de bitecek.
19 gün.
Sahaya cümbür cemaat inilmeyecek galiba.
Reis gelir,toplarız meydana herkesi..
Seyreder alem bizi.
Ne güzel olurdu...
Geri dönüşü olmayan hatalardan sonra geri dönüşü olmayan hezimete doğru gitmesek..
SKM.
Seçim Koordinasyon Merkezi, Adayları bekleme salonu olmamalı.
SKM, seçimin kalbi olmalı.
SKM leri "kapıdan kaç kişi girdi" Merkezi değil, " KAÇ KAPIYA GİDİLDİ" Merkezi yapmak zorunluluğu vardır.
O da yok.
Resimler çekildi, iftarlar edildi, bayram geldi.
Bitti mi?
Biz, "namussuz siyaseti getireceğim" diyenler kadar cesur olmayacak mıyız?
Biz, " Apoya, fetöye, seloya özgürlük " diyenler kadar cesur olamayacak mıyız?
Olamayacaksak..
Yarın dövünmenin kıymeti de kalmaz.
Der,
#SöylerimGeçerim