Seçimlere iki gün kala hepimiz sandıkların muhtemel sonucuna odaklandık. Tek başına AK Parti iktidarı mı yoksa koalisyon mu? Halbuki 1 Kasım seçimleri sonrasında nasıl bir hükümet kurulursa kurulsun siyasi gündemin birçok maddesi olacak bunlardan en önemlisi de bizler için Suriye.
***
İran ve Mısır'ın da Viyana'daki "Suriye'nin geleceği" toplantısına davet edilmesiyle diplomasi hız kazanıyor. Buna eşzamanlı olarak askeri cephe de hareketleniyor. ABD Savunma Bakanı Ashton Carter, Irak ve Suriye'de DAİŞ'e yönelik saldırılarını artıracaklarını, ABD askerlerinin de katılacağı olası bir kara operasyonunu da değerlendirdiklerini belirtti.
***
Tüm bu gelişmeler neden bizi bu kadar etkiliyor. Tabi ki kendi topraklarını savaştan kaçmak için ter eden mültecilerle etkiliyor. Ülke genelinde 2 Milyonu aşkın Suriyeli mülteci bulunurken 81 il gibi Muğla’da bundan nasibini alıyor. Özellikle Avrupa’ya geçiş noktası olarak kullanılan kıyılarımıza mülteci akını devam ediyor. Zorlaşan hava koşulları nedeniyle tehlikeli hake gelen deniz yolculuğundan vazgeçenler tüm paralarını insan tacirlerine kaptırdıktan sonra yaşamak için buralarda konaklıyor. Çok yakında Muğla’da parklarda sokak köşe başlarında hatta kırmızı ışıklarda büyükşehirlerde görmeye alıştığımız manzaralarla karşılaşmamız an meselesi.
***
2 Kasım sabahı karşımıza çıkacak başka bir siyasi madde ise yeniden meclis başkanı seçimi, yeni hükümet kurma çabaları, seçmene verilen vaatler, eş dost ve akrabaların ihale iş takipleri yani anlayacağınız baya yoğun geçecek.
***
Muğla Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığı tarafından alınan ve toplu taşımacılık yapanları ilgilendiren karar gündemde. Ulaşım Koordinasyon Merkezi UKOME’nin şoför esnafı tehdit ettiğini iddia ediliyor. Hatta “Bunu şu tarihe kadar yaptınız yaptınız, şu arabayı aldınız aldınız, almazsanız Urfa’dan Diyarbakır’dan insanlara ihaleye veririz ve şoför esnafını hepinizi buradan yollarız” iddialar eğer gerçekse vahim. Peki bu işin içinde başka bir şey mi var acaba? Neden zaman kısıtlaması olsun, yada neden illaki bir marka konusunda bastırsınlar. Ulaşım Daire Başkanı Alper Kolıkısa asker kökenli olamasın nedeniyle biraz sert konuşursa şoför esnafı yanlış mı anladı.
***
Bugün kendimi sevgi pıtırcığı gibi hissediyorum. Kimseye kızamıyorum kimsenin hakkında kötü düşünemiyorum. İçimde bir huzur var sanki yada seçim yasaklarının son günü olamasından mı kaynaklanıyor bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey var pazartesi günüden itibaren sanki siyaset iyice kızışacak gibi görünüyor. Yarın sandık seçmenin önünde hepimiz vatandaşlık görevimi yerine getirecek ve oylarımızı kullanacağız. Çıkan sonuç umarım ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olur.