SİNEM KARAKAYA- Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin 60 yaş üstü vatandaşların sosyal yaşama daha aktif katılmalarını sağlamak amacıyla hizmete sunduğu Nilüfer Caner 100 Yaş Evi’nde üniversitesi öğrencilerinin de katılımıyla ‘İklim Değişikliği’ semineri gerçekleştirildi.
Dünyanın Yeni Küresel Tehdidi ‘İklim Değişikliği’ konulu seminer, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi bölgesel analiz topluluğundan Hatice Nur Yıldırım tarafından üyelere ve öğrencilere verildi.
Gerçekleştirilen seminerde Hatice Nur Yıldırım şunlara değindi; “ Dünyanın iklimi; güneşten gelen enerji miktarı, atmosferdeki sera gazı gibi pek çok faktörden etkilenmektedir. Günümüzde en büyük sorunlardan biri, insanların alışık olmadığı iklim koşullarıdır. İklim değişikliği en büyük çevresel, sosyal ve ekonomik tehditlerden birini teşkil etmektedir. Bilim insanlarınca; iklim değişikliği, “Nedeni ne olursa olsun iklim koşullarındaki büyük ölçekli ve önemli yerel etkileri bulunan, uzun süreli ve yavaş gelişen değişiklikler” biçiminde tanımlanmaktadır. Atmosferdeki sera gazlarının oranı, 1750’li yıllarda başlayan sanayi devrimi sonrasında artmaya başlamıştır. Küresel iklim değişikliği; fosil yakıtların kullanımı, arazi kullanımı değişiklikleri, ormansızlaştırma ve sanayi süreçleri gibi insan etkinlikleriyle atmosfere salınan sera gazı birikimlerindeki hızlı artışın doğal sera etkisini kuvvetlendirmesi sonucunda, yerkürenin ortalama yüzey sıcaklıklarındaki artışı ve iklimde oluşan değişiklikleri ifade etmektedir.”
“Önümüzdeki Yarım Asır İçerisinde Sıcaklıklar Artacak”
Önlem alınmazsa iklim değişikliğinin kötü sonuçlar doğuracağına değinen Hatice Nur Yıldırım; “Yapılan araştırmalar önümüzdeki yarım asır içerisinde sıcaklık artışlarının yaşanacağını söylüyor. Şimdiden etkilenen Türkiye bu değişiklikten daha fazla zarar görecek. Peki ne olacak? Türkiye için tarımda, endüstride, turizmde ve ekonomide ve daha birçok sektörde düşüş anlamına gelmektedir. Bu işin maddi boyutu tabi ki. Ama değişen toprak yapısı, değişen ekosistem, kaybolan canlı türleri bunların olması daha da acı olacak Türkiye için. Tarım için uygun topraklara sahip olan Türkiye şimdiden kuraklaşmaya başlayan havzalara sahip. Bunun yanı sıra su konusunda çekeceğimiz sıkıntılar şimdiden kapıdan kafasını uzatmaya başladı bile. Yağışlar azalacak, karlı karsız kışlar geçireceğiz. Bozulan ekosistem bize hastalıklar da getirecek. Dahası azalan bu kaynaklar için insanlar mücadele etmeye başlayacak belki bu iç savaşı bile getirebilecek” dedi.
Öte yandan farkındalık oluşturulan seminerde üyeler ve öğrenciler seminerden memnun kaldıklarını ifade ettiler.